Ahmet ümit Dursun Balıkesirli…

Uzun süredir İzmirli oldu…

Sanıyorum; bir rehabilitasyon merkezinde yönetici ya da çalışanlardan…

‘Aykırı Hukukçu’ avukat Senih Özay’la, daha doğrusu ‘İzmir Hilton Oteli’ ile ilgili önceki yazımı okumuş!

Söylediği şu:

‘Ben tamamını okudum sizden ricam bizim anladığımız dilde sonuç yazar mısınız?

Sonra yazı ile ilgili bir de şu yorumu yapmış;

‘Yıllar önce mimarlar odasının başındaki top sakalda, Basmane çukuru için, ‘Kordon viyadükleriiçin’ Kordon dolgusu için’ davalar açtı, işlemleri durdurdu

Sonuç ortada;

İzmir’de yarım kalmış yatırımlar şimdide Hilton’u kapattırarak,İzmir’in gelişmesine engel düşmanlığına çanak tutuluyor, yazık ediliyor!

Güzel İzmir’imize saygılarımla…’

*- Kaçak güreşenler için

Aslında Ahmet Ümit Dursun bir noktada haklı…

Av. Senih Özay ile Stj. Avukat Anıl Kayışoğlu, bazı gazetecilere yaptıkları açıklamada ironi de yapmışlar.

‘Anlayana saz anlamayana davul zoruna az!’ demişler bu sözde gazetecilere…

Ben de ‘Bunlar paragöz’ demiştim, kesinlikle doğrudan değil de ranttan yana olduklarını, talimatla çalıştıklarınıanlatmıştım.

Siz de onlar gibi talimatı müdürlerinden aldıklarını düşünürsünüz ama asıl direktifi verenleri bir ya da iki kişi bilir.

Bu konuda herhangi bir sıkıntı yok.

Zaten milletin bunlara yani medyaya güveni binde 8’e kadar düşmüş durumda…

Bu gidişle toparlanma da kolay kolay olmaz,

Bir zamanlar medyaya güven yüzde 80’lere kadar çıkmıştı.

*-Hata nerede?

Konu, ‘Hilton yönetiminin’ Ekim ayının ortasında kapanacağını açıklamasıyla ortaya çıktı.

İzmir’in göbeğindeki arsa belediyeye aitti.

Burada Amerikalıların otobüs terminali ve parkı vardı.

33 yıl önce Hilton Yönetimi ile zamanın Belediye Başkanı Dr. Burhan Özfatura bir anlaşma yaparak Amerikalılara bu arsayı belli bir hisse karşılığı vermiş.

O yıllar çalıştığım gazete hemen bitişikte ve benim masam da pencere kenarında idi.

Her saniyesini gördüm İzmir’in ilk gökdeleni şeklindeki binanın yükselişini…

Müteahhit firma ile Büyükşehir Belediyesi bu kapanma kararı ile ortaya çıktı.

Hilton yönetimi ‘pandemi’ nedeniyle büyük zarar içinde olduklarını ve şartları yerine getiremeyeceğini açıkladı…

Ve böylece o günden bu yana İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin gerek otopark gerekse diğer sosyal faaliyetlerden alacağının bir kuruşunu bile tahsil etmediği ortaya atıldı.

Yani ilgisizlik ve dikkatsizlik ya da takipsizlik veya bizim bilemediğimiz bir nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi dolayısıyla sahibi İzmir halkı büyük bir gelirden mahrum kalmıştı,

Peki bugüne kadar paralar nereye gitmişti, Amerika’ya mı, yoksa başka yerlere mi?

Bilen yok…

İşte bu nedenle ortaya çıkan bir grup avukat kanuni süreci başlattı.

Zararın o günden bu yana seçimle işbaşına gelen belediye başkanları ile belediye meclis üyelerinin ödemeleri gerektiğini belirttiler,

Valilikten Büyükşehir’e, gelirler idaresinden Cumhurbaşkanlığını kadar tüm ilgili kurumlara dilekçe ile başvurarak hem uyarı görevlerini yaptılar, hem de bazı bilgiler istediler.

Belediye Başkanları Dr. Burhan Özfatura ile Yüksel Çakmur birbirlerini suçlarken, şu anki Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise binanın rezistans olarak değerlendirilmesine izin vermeyeceklerini, yine beş yıldızlı bir otel olarak turizmin hizmetinde olacağını söyledi.

Bu konuşma ve gelişmeler yaklaşık bir ay öncesine aitti.

Her zaman her konuda olduğu gibi herkes sessizliğe bürünüp beklerken konu ile ilgilenen ve tüm giderlerini ceplerinden karşılayan avukatlardan ikisi yeni bir açıklama yaparak, ipin ucunu bırakmayacaklarını belirterek, özellikle İzmir medyasının bir noktada ‘aklını başına alması’ ve Hilton ile birlikte giden İzmirlinin parasının üzerine gidilmesi uyarısını yaptılar.

Nedense her yetkili, sanki kendisinin bir suçu yokmuş gibi davranıyor.

Bunu anlattılar ve valilik ile Büyükşehir’den gönderilen yanıtları açıkladılar.

Bakalım önümüzdeki günlerde sessizlik bitecek ve yeni gelişmeler olacak mı?

Hilton hepimizin istediği gibi otel olarak mı kalacak, yoksa birilerinin konutu mu olacak?

Bir şekilde ‘Siz bu işe burnunuzu niye sokuyorsunuz?’ denilen Av. Senih Özay ve bir grup hukukçu arkadaşı ‘tamam mı, devam mı?’ diyecekler…

Bu arada yeni bilgi ve belgeler ortaya çıkacak mı?

Biz de merakla bekliyoruz…

Bir ara yeni okuyucularımdan Ahmet ümit Dursun’un hatırladığı ‘Kordon Kazıklı Yolu’ ile ‘Basmane Çukuru’ için de perde arkasını, dünyadan örnekleri ve önceki İzmir yani ‘Kordon’daki Çin seddi’ apartmanlarının hikayelerini de anlatacağım.

*-

***-

GÜNCEL

*-Apartman görevlilerinin sesi

Konak Belediyesi’nin düzenlediği kahvaltıda bir araya gelen apartman görevlileri, yaşadıkları sıkıntıları Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve CHP İzmir yönetimine anlatma fırsatı buldu.

Türkiye’de ilk kez apartman görevlilerinin seslerini duyurma fırsatı bulduğu toplantıda video mesajı yayınlanan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki bir buçuk milyon apartman görevlisine ‘Hakkınızı sonuna kadar savunacağız’ mesajını Konak’tan verdi.

*-

Önümüzdeki günlerde tüm Konak’taki apartman görevlilerinin sırayla katılacağı toplantıların ilkinde Mimar Sinan ve Kahramanlar Mahallelerinde görev yapan apartman görevlileri yer aldı.

Mimar Sinan Mahalle Muhtarı Gülay Pekcan ve Kahramanlar Mahalle Muhtarı Nalan Çamaltı’nın da katıldığı toplantıda apartman görevlileri yaşadıkları sıkıntıları anlatma fırsatı buldu.

Türkiye’de ilk kez apartman görevlilerinin sosyal haklarının korunması ve seslerinin duyurulması adına yerel yönetim ve siyasi temsilcilerle bir araya geldiği toplantıda, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da video mesajı yayınlandı.

*- ‘Haklarınızı sonuna kadar savunacağız’

Apartman görevlilerine seslenerek ‘Haklarınızı sonuna kadar savunacağız’ diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıda yayınlanan mesajında şu sözlere yer verdi:

‘Tüm apartman görevlileri bizim en yakın dostlarımızdır. Aslında bizim sırdaşlarımız onlar. Onlar günlük yaşamda bizim en büyük yardımcılarımızdır.

Pandemi döneminde onların bizlere verdiği desteği asla unutmayacağız. Nasıl doktorlar, sağlık çalışanları, hastanede hastalara her türlü yardımı yaptılarsa, her türlü fedakarlıkta bulundularsa apartman görevlileri de sokağa çıkmanın yasak olduğu dönemde bizim bütün sorunlarımızı paylaştılar, bizlere yardım ettiler, yiyeceğimizi, içeceğimizi, suyumuzu karşıladılar.

Dolayısıyla onlara minnet borçluyuz.

Peki apartman görevlilerinin haklarını teslim ediyor muyuz? Onlar gerçekten bizim en yakınımız ise, sırdaşımız ise zaman zaman bizim bütün sorunlarımızı çözerken onlar bizim yanımızda duruyorlarsa, acaba yasal olarak onların haklarına yeteri kadar sahip çıktık mı, onların haklarını teslim ettik mi?

Hayır.

Samimi olarak söylemek gerekirse apartman görevlilerinin haklarını yeteri kadar savunamadık.

Şimdi biz savunmak istiyoruz.

Ama elbirliği ile, birlikte…

Yasal olarak haklarınız var ama bu haklarınız da çoğu zaman teslim edilmiyor.

Biz sizlerin hakkını sonuna kadar savunacağız. Sizleri bir araya getiren belediye başkanımıza da yürekten teşekkür ediyorum.”

*- Batur: Apartman görevlilerinin sesi olacağız

Konak’ı kente emek verenlerle birlikte yöneteceklerini söyleyen Başkan Batur, apartman görevlilerinin önemini vurguladığı konuşmasında birlikte bir yol haritası çıkaracaklarını, apartman görevlilerinin sesi olacaklarını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

‘Apartman görevlileri yaptıkları çalışmalarla, vatandaşa olan hizmet ile binaların eli ayağıdır.

Apartman görevlilerinin önemi özellikle pandemi sürecinde daha çok görünür oldu. Vatandaşın binalardan çıkamadığı dönemde, verdikleri hizmet ile özellikle 65 yaş üstü vatandaşlarımıza hizmet ulaşmasında çok büyük emek sarf ettiler.

Sizlerle bundan sonraki süreç için bir yol haritası çıkaracağız.

Kente daha iyi hizmet etmek için, sizlerin problemlerinizin siyasetin üst kesimlerine ulaşabilmesi için sizin sesiniz olacağız.

Kent vatandaşla beraber, kente emek veren insanlarla birlikte yönetilir. Bu sebeple sizlerle daha her zaman birlikte olacağız, daha samimi daha içten dayanışma ruhu içinde beraber olacağız.’

• 

• 

•