Buradasınız
Anasayfa > Genel > Yıl, 1975… Genç bir kadın/ BAHA AKINER

Yıl, 1975… Genç bir kadın/ BAHA AKINER

Sosyal Medyada Paylaş

Yıl, 1975… Genç bir kadın, eşinin sahip olduğu Mersin’de yayın yapan yerel bir gazetenin, Güney gazetesinin başına geçer. Tahmin edersiniz ki, o yıllarda genç bir kadının o gazetenin haber, ilan, reklam, baskı ve dağıtım gibi sorumlulukların tümünü yüklenmesi; dahası kendi gazetesi ile birlikte ulusal bir haber ajansı ve ulusal bir gazetede başarılı gazetecilik yapması alkışlanacak bir olaydır dostlar…

Matbaacılığın, haber, yazı ve fotoğraf bilgilerinin o günlerin koşullarına göre yani iletişimin oldukça zor olduğu zamanlarda bir gazetenin sorumluluğunu üstlenmek. Hele ki bir kadın olarak…

O kadın gazeteci, başarılı bir biçimde birden ortaya çıkar ve adından söz ettirmeye başlar…

Bugünkü konuğumuz; gazeteci büyüğümüz, ustamız Nuran Tunç…

“Mersin Basınının Duayenleri – Geçmişten Günümüze Mersin” zincir söyleşilerimizin de yedinci konuğu…

*****

Halil Bey’den olur, Nazife Hanım’dan doğar bebek Nuran…

Güzeller güzeli Nazife Hanım, Mersin’in Dikilitaş Mahallesi’nde doğmuş büyümüş. Baba Halil Kınay ise Selanik’ten Mısır’a göç etmiş bir aileden gelip sonrasında Mersin’e yerleşen bıçkın bir delikanlı…

Halil Bey; eski yoğurt pazarında zahire tüccarlığı yapan, o zamanların Mersin iş dünyasının saygın isimleri arasında yer almakta…

Hayat bu, kim kestirebilmiş ki yaşanacakları? Kim bilebilmiş ki gelecek zamanı ve olacakları? Camişerif Mahallesi’nde doğan Küçük Nuran, henüz 6 yaşındayken annesi Nazife Hanım’ı tedavi için gittiği İstanbul’da kaybeder. Oyunlar oynadığı, zorluk ve sorun nedir bilmediği çağlarında, henüz 6 yaşında büyür, olgunlaşır Nuran…

Yakın akrabalarının sahip çıkması ve bir aileymiş gibi hissettiren ilgisiyle Nuran hayata tutunur…

1961 yılında Mersin Karayolları Bölge Müdürlüğü’nde çalışan Cumali Tunç ile evlenir. Tunç çiftinin bu evlilikten Yıldız ve Aydan adlı iki kızları dünyaya gelir…

Cumali Bey; öteden beri ilgi duyduğu matbaacılık ve basın sektörüne el atma kararı alınca, 1975 yılında matbaa makinaları alarak Güney Matbaacılık adı altında Güney gazetesini kurar…

Kurar da, eşine olan güveninden dolayı gazetenin ve matbaanın sorumluluğunu Nuran Tunç’a verir…

O yıllarda özellikle yurdumuzun Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden yaşanan göç nedeniyle Mersin’deki nüfus hareketliliği giderek hız kazanmıştır…

Bu yaşanan değişimle birlikte şirin ve gelişmenin eşiğinde bulunan bir Akdeniz kasabası görünümdeki Mersin; sosyal, ekonomik ve kültürel çalkantılar yaşamaya başlar…

Yeni kurulan Güney gazetesi de, diğer yerel gazeteler arasında fark yaratan ve olabildiğince dikkat çeken bir yayın anlayışıyla kentteki yerini alır…

*****

Gazetecilik zor bir iştir dostlar. Dik durmak, güce boyun eğmemek, feraset gerektirir. Bilenler bilir… Hele ki teknolojik yetersizliklerin olduğu o yıllarda gazeteci patron bir kadınsa; bu, daha da zordur…

Her zaman emeğin yanında olan, toplumsal yaşam penceresinden bakıldığında kadın olmanın bilincini unutmayan Nuran Tunç; bu zorluğu kısa zamanda kolaylaştırmayı bilmiş, duruşu ve çalışmalarıyla fark yaratmıştır…

Kendisine özgü mesleki ilkeleriyle sürdürdüğü gazetecilik dalında aldığı her ödülün ona yenilerini getirmesi boşuna değil elbet…

Nuran Tunç’un varlığı, dürüstlüğü ve bitmek bilmez enerjisi; anların birbirine eklendiği günler, haftalar, haftalar, yıllar boyunca sürmüş ve Güney gazetesini tam 45 yıl boyunca yaşatmıştır…

Dile kolay! Tam 45 yıl… Eğilmeden, bükülmeden, doğru bildiğini yaparak ve her şeye rağmen hayata dik durarak…

Emeklilik zamanının geldiğini düşünmüş olacak ki, Güney gazetesini 2020 yılında gazeteci büyüğümüz, ustamız Ali Adalıoğlu’na devreder Nuran ablamız…

Sadece gazete mi? Dedim ya: Yanında ulusal basına katkı sunan Anka Ajansı ve Hürriyet gazetesinde sayısız önemli haberlere imzasını attı Nuran abla ve ekibi…

*****

1997 yılında eşi Cumali Bey’i kaybeden Nuran Tunç, sürekli basın kartı sahibidir. Evlatları Yıldız ve Aydan ile torunları Nuran ve Elif ile birlikte; sağlıklı, yaşama sevinci dolu daha nice yıllar ve güzel bir yaşam dilerim Nuran Tunç’a…

Allah sizi, evlatlarınızın, torunlarınızın, dostlarınızın ve biz meslektaşlarınızın başından eksik etmesin…

Bekliyoruz dostlar. 2 Ekim Pazartesi günü saat 18.00’de, İçel Sanat Kulübü’ne. Yine, yeniden bir yürek buluşmasına…

Saygıyla…

Yıl, 1975… Genç bir kadın

Bir yanıt yazın

Top