İzmir Körfezi’ndeki dış kısmında yapılan incelemelerde, bölgede yeni ve aktif fay hatları keşfedildiği açıklandı. Bu keşif, bölgenin deprem riski açısından daha detaylı bir şekilde incelenmesine ve daha güvenli bir yapılaşma planlamasına olanak sağlayabilir. Ayrıca, Türkiye’de deprem riskinin daha iyi anlaşılması ve depremlere daha etkili bir şekilde hazırlanılması için akademisyenlerin çalışmaları devam ediyor.

DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden 12 akademisyenden oluşan ekip, TÜBİTAK destekli proje kapsamında İzmir’in dış körfezi olarak da bilinen Foça-Karaburun bölgesinde sismik araştırma gerçekleştirdi. Akademisyenler, bir hafta boyunca denizde veri toplamak için “Piri Reis” araştırma gemisini kullandı.

İZMİR KÖRFEZİ’NDE YENİ VE AKTİF FAYLAR BULUNDU! PROF. DR. DONDURUR ANLATTI

DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nde görevli bir ekip, Foça-Karaburun bölgesinde gerçekleştirdikleri sismik araştırmada, daha önce bilinmeyen ve aktif fayların varlığını ortaya çıkardı. Bu sonuçlara göre, bölgedeki aktif fay miktarı ve yoğunluğu oldukça yüksek. Prof. Dr. Derman Dondurur, bu sonuçların ekibin şaşırtıcı bulguları olduğunu belirterek, “Çalışmamız, bize çok sayıda yeni fayın varlığını gösterdi” dedi.

YENİ YAPILAN ARAŞTIRMADA ELDE EDİLEN SONUÇ BİZE NE SÖYLÜYOR?

Prof. Dr. Derman Dondurur, yaptıkları araştırmanın geçtiğimiz yıl başlatılan bir proje olduğunu ve TÜBİTAK tarafından desteklendiğini belirtti. Foça-Karaburun-Çandarlı Körfezi civarında deprem aktivitesinin yüksek olduğunu bildiklerini söyleyen Dondurur, bu bölgedeki fayların haritalanması üzerine bir proje başlattıklarını ifade etti. Enstitülerinin araştırma gemisi Koca Piri Reis ile Foça-Karaburun arasında yoğun sismik veri topladıklarını ve bu verileri kullanarak Foça-Karaburun İzmir dış körfezi bölgesindeki aktif fayların konumlarının, doğrultularının ve kara ile olan olası ilişkilerinin haritalanmasına başlayacaklarını söyledi.

BU FAYLAR EN ÇOK HANGİ İLLERİ ETKİLEYECEK?

İzmir ve çevresi her zaman yüksek deprem riski taşıyan birinci dereceden deprem bölgesi. Bu nedenle, bu bölgedeki fayların konumlarının, varlıklarının ve uzunluklarının belirlenmesi, diğer faylarla olan ilişkilerinin ve kara ile olan bağlantılarının saptanması gerekiyor. Bu sayede, bu fayların aktivitesi ve uzunluğu belirlendikten sonra, oluşturabilecekleri en büyük deprem miktarının hesaplanabilmesi mümkün olabilir. Projenin ilerleyen aşamalarında yapılacak çalışmalar, özellikle İzmir-Foça-Karaburun gibi İzmir’in kuzeyi ve hatta metropol alanlarını etkileyebilecek fayların haritalanması üzerine yoğunlaşacak. Bu faylar, deniz tabanında kırıklar oluşturmuşlar ve bu da aktif olduklarını gösteriyor. Bu çalışmanın sonuçları, İzmir ve çevresindeki deprem riski hakkında daha kesin bir bilgi sağlayabilir ve daha güvenli bir yaşam alanı oluşturma konusunda faydalı olabilir.

DEPREMİN ŞİDDETİ NE KADAR OLACAĞI BELLİ Mİ?

Prof. Dr. Derman Dondurur’un yaptığı açıklamalara göre, Foça-Karaburun-Çandarlı Körfezi civarındaki İzmir dış körfezinin deprem aktivitesinin yüksek olduğu bilinmekteydi ve TÜBİTAK destekli proje kapsamında yapılan sismik araştırmalar, bu bölgede aktif fayların miktarının ve yoğunluğunun gerçekten çok fazla olduğunu ortaya çıkardı. Bu fayların konumları, doğrultuları ve kara ile olan olası ilişkilerinin haritalanması için çalışmaların devam ettiği belirtiliyor. Ancak bu fayların İzmir’de ne kadar büyük bir deprem oluşturabileceğine dair hesaplamalar henüz yapılamadı ve verilerin analizinin bir süreç gerektirdiği ifade ediliyor. Prof. Dr. Dondurur, ülkemizin neredeyse tamamının deprem riski altında olduğunu ve depreme dayanıklı konutlar ve yaşam alanlarının oluşturulması gerektiğini vurguladı. Projenin Mart sonuna kadar tamamlanacağı ve çalışmaların önümüzdeki yaz döneminde bitirilmesi hedeflendiği belirtiliyor.

İZMİR İÇİN YENİ ‘MASTER PLANI’ PROJESİ

Dokuz Eylül Üniversitesi, İzmir’in yeni master planının hazırlanması için yeni bir araştırma projesi başlattı. Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar’ın destekleriyle yapılan bu proje, İzmir’in bina stoğu, zemin parametreleri ve güncellenmiş bilgilerine ulaşmayı hedefliyor. Ayrıca bu çalışma ile bir veri tabanı da oluşturulacak.