Şeytan’dan, İzmir Marşı’na… Yaşar Eyice Genel KÖŞE YAZARLARI by admin - 10 Haziran 201710 Haziran 20170 Sosyal Medyada PaylaşŞeytan’dan, İzmir Marşı’na… Yaşar Eyice Gündemde çok konu var… Aslında bizi, yani İzmirlileri asıl ilgilendiren ‘Şeytan’ın, yani Rıdvan Dilmen’in söylediği sözler… Maçlarda ‘İzmir Marşı’nın söylenmesine karşı çıkmış hazret… Böylece, daha önce resmen açıkladığı gibi, daha rahat ve huzurlu bir şekilde Futbol Federasyonu Başkanı seçileceğine inanıyor… Ama ona şunu anımsatayım: Hani İstanbul’da bir İ. Melih Gökçek var ya, onun oğlu üzerine kayıtlı bir de televizyon kanalı var ya, işte o kanalda, ‘Yaşamı Çağlayan Adliyesi’nde geçiyor’ diye Spor Yorumcusu, eski Hakem Ahmet Çakar’a ‘güale güle’ denilen geçen hafta, hani bizim, onun gibi ‘İzmir düşmanı’ olarak bildiğimiz, Erdoğan taraftarı Rasim K. Efendi, Göztepe’nin şampiyon olduğu gece, tüm stadyum ‘İzmir Marşı’nı söylerken, o da avızı çıktığı kadar, İzmirlilerle birlikte ‘Yaşasın Mustafa Kemal Paşa’ diye haylkırıyordu… Aç interneti seyret… Yani şunu demek istiyorum Şeytan Efendi, sen kendi işine bak, Türkiye’nin ve İzmir’in işine karışma… Hani ‘Arda’ falan diyordun ya, işte gördün birlikte ‘Evet’ diye haykırdığın adamın fendini… Demek ki, bazen insanların güvendiği dağlara da kar yağıyormuş… Ben de şunu söyleyeyim, sen artık federasyon başkanlığını falan da unut… Hatta Muğla’da işletemediğin o akaryakıt istasyonuna git, dağda kafanı dinle… *- Gayet iyi anımsıyorum… Şimdi geleyim Türkiye ve dünya gündemine… Tam bir yıl kadar önce, ‘Üstat Gazeteci’ Ünal Tümin ve sevgili eşi Türkcan Tümin’le konuşuyorduk… Damatları Katar’da, önemli bir Türk Şirketi’nin bölge müdürü idi… Geleceğe güvenle bakıyorlardı… Damat, haklı olarak, bir bankada önemli bir mevkide bulunan eşini ve evladını da Katar’a almak istiyordu… Yani ‘işini bırak!’ diyordu, iyi niyetle… Ama tecrübe ortaya konuştu… Ünal Tümin ile Türkcan Tümin, ‘Katar’la durumumumuz iyi ama yarın ne olacak?’ diyordu… Yani bir yıl önceden bugünleri düşünmüşlerdi… Buna ne denir, artık siz söyleyin… Ve talihsiz bir kaza ile başlayan üzücü günler… Bunları yazmak istemezdim ama bir öngörü, bir tecrübe, bir mantık yürütmesi, bir tarih bilgisi, bir dünya politikası o izleme Tümin Ailesi’nin, belki de en usta politikacı veya diplomatların bile düşünemediği, düşünmek istemediği bir geleceği görmelerini sağladı… Belki bir gün bu konuya daha ince ayrıntılarıyla girerim… ‘Katar Türk ekonomisi için ne kadar önemli?’ Önce bu sorunun yanıtını arayalım: *- Küçük ama zengin ülke! Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidara gelmesiyle gelişmeye başlayan Türkiye ile Katar arasındaki ekonomik ilişkiler 2010 sonrasında altın dönemini yaşıyor. Son beş yılda Basra Körfezi’nin küçük, ama zengin ülkesi Türkiye ekonomisindeki en aktif yatırımcılar arasında gösteriliyor. Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) rakamlarına göre Katar, 2016 yılında 361 milyon dolar doğrudan yatırımla Hollanda, İngiltere, Azerbaycan, Almanya, İspanya ve ABD’nin ardından yedinci sırada yer aldı. Hiç şüphesiz en sansasyonel Katar yatırımı, 2016 yılında dijital televizyon platformu Digitürk’ün Katar menşeili Digitürk tarafından satın alınmasıydı. 1,2 milyar dolarlık yatırım elbette Katarlıların Türkiye’deki tek büyük hamlesi değildi. *- Türkiye’de birçok sektörde aktif Katar merkezli Mayhola fonu, 2015 yılında Türkiye’nin perakende devi Boyner’in %30 hissesi 885 milyon liraya, yine aynı yıl Qatar National Bank (QNB) 2006’da Yunanistan menşeili NBG tarafından satın alınmış Finansbank’ı 2,7 milyar dolara satın aldı. Türkiye’nin savunma sanayi devi BMC’de Katar ortaklığı bulunuyor. Ayrıca Katar ortaklı gayrimenkul şirketlerinin gayrimenkul piyasasında oldukça aktif oldukları biliniyor. Örneğin Katar Emiri Şeyh Temim, İstanbul Boğazı’nın en pahalı yalısı olarak bilinen Erbilgin yalısını, 2015 yılında 100 milyon Euro’ya satın aldı. Son yılda tüm dünyada 335 milyar dolar yatırım yapan Katar’ın Türkiye’ye harcadığı rakamın 19 milyar olduğu tahmin ediliyor. Ancak iki ülke arasındaki dış ticaret rakamları yatırımların çok gerisinde kalıyor. 2016 yılında Türkiye Katar’ın ihracat listesinde 13. sırada yer alırken ithalat sıralamasında ise 23’üncülükte bulunuyor. İki ülke arasındaki dış ticareti hacmi 2016 yılında 710 milyon dolar oldu. Abluka altında bunalan Katar hükümet yetkilileri dört haftalık tahıl stokları kaldığını ve suya ihtiyaçlarını olduğunu açıkladı. Bu açıklamadan kısa bir süre sonra Reuters muhabirinin sorularını yanıtlayan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, Türk ihracatçıların Katar’ın su ve gıda ihtiyacını tedarik etmeye hazır olduğunu söyledi. *- Dünya Kupası’ndan yararlanmak istiyor Doçent Ümit Akçay, Katar’a uygulanan izolasyonun Türkiye ekonomisine doğrudan büyük bir etkisi olduğu düşünmüyor. Doçent Akçay, ‘Katar’dan Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlar ihmal edilebilir düzeyde, 2002 ile 2017 arasında 1,5 milyar dolar kadar. 2016 itibariyle Katar’ın ithalatında Türkiye 500 milyon dolarla 13. sırada. Bunların dışında Türkiyeli müteahhitlerin en çok iş yaptığı yedinci ülkenin Katar olduğunu biliyoruz. Özellikle 2022’de Katar’da düzenlenecek Dünya Kupası düşünüldüğünde, Türkiye’de inşaat sektörünün bu fırsattan yararlanmak istediği açık’ diyor. Doçent Akçay’a göre, Katar’ın Türkiye ekonomisi için çok önemli olduğu düşüncesi, resmi istatistiklerden takip edebildiğimiz bu rakamlardan değil, ispatlanamayan bir takım söylentilerden kaynaklanıyor. ‘Bunlardan ilki, Varlık Fonu’na Katar’ın destek olacağı beklentisi. Hatta Çaykur’un Katar’a satıldığı spekülasyonları yapıldı ancak bunlar doğrulanmadı. İkincisi, Merkez Bankası bilançosunda bulunan Net Hata ve Noksan kaleminden son yıllarda büyük girişler olması ve kaynağı belirsiz olan bu girişlerin Körfez ülkelerinden, özellikle de Katar’dan geldiğine yönelik yaygın bir şehir efsanesinin varlığı. Maalesef elimizde somut veri olmadığı için bu görüş de spekülasyondan öteye geçemiyor. Türkiye’nin Katar ile anlaşması gereğince asker gönderme kararı muhtemelen sembolik bir adım ancak bu saflaşmada Türkiye’nin tarafını göstermesi açısından önemli. Kısacası, Katar izolasyonunun Türkiye’ye doğrudan ekonomik etkisinin ihmal edilebilir düzeyde olduğunu düşünüyorum. Ancak, Türkiye’nin Katar tarafından bu saflaşmaya katılmasının Türkiye ekonomisine olumsuz yansıması, Katar’ın izolasyonunun Türkiye ekonomisine etkisinden çok daha büyük olabilir.’ *- Katar krizi TL ve Borsa’yı olumsuz etkiledi Katar’a Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn başta olmak üzere yedi ülkenin ambargo uygulaması hem İMKB’de TL/Dolar paritesinde olumsuz yansımaları oldu. 5 Haziran’da 3,50’nin altını test eden dolar, Körfez’de gerilimin artmasının ardından 3,55’in üzerine çıktı.Borsa İstanbul BİST 100 Endeksi de Çarşamba günü bir önceki güne %0,73 geriledi. *- Katar Emiri de darbeci! CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, gündemdeki gelişmelere dair yazılı bir basın açıklaması yaptı. Cankurtaran, AKP Sözcüsü Mahir Ünal’ın ‘Rabia, her türlü darbeye karşı olmaktır’ açıklamasını hatırlatarak, ‘Bugün yanında yer aldığınız Katar’ın Emiri Tamim’in babası Emir Hamad, tahtı 1995’te babasından darbe ile ele geçirmişti. Tamim’in de tahtı 2013’te babasına silah çekerek aldığı iddia edilmişti. Her ikisi de Erdoğan’ın sıkı dostu. Bu nasıl darbeye, darbecilere karşı olmak’ diye konuştu. *- Askerimiz gidecek TBMM Genel Kurulunda, Türkiye ile Katar Arasında Jandarma Eğitim ve Öğretimine İlişkin İşbirliği Protokolü’nün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı ile Türk Kuvvetlerinin Konuşlandırılması anlaşmaları kabul edildi. Kanunun gerekçesinde, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ile Katar Devleti İçişleri Bakanlığı arasında 25 Aralık 2001 tarihinde imzalanan Güvenlik İşbirliği Anlaşması hükümleri çerçevesinde, ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Katar Devleti Hükümeti Arasında Jandarma Eğitim ve Öğretimine İlişkin İşbirliği Protokolü’nün 02 Aralık 2015 tarihinde Doha’da imzalandığı hatırlatıldı. Türkiye Cumhuriyeti Jandarma Genel Komutanlığı ile Katar Devleti İç Güvenlik Kuvvetleri arasında tesis edilecek iş birliğinin prensip ve çerçevesini belirlemek maksadıyla hazırlanan protokol ile eğitim faaliyetlerinin planlama, koordinasyon ve icrasına ilişkin hususlar ve tarafların görev ve sorumlulukları belirlendiği kaydedildi. ***- GÜNCEL *- Başvuruları duyuruldu… Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından 2017-2018 eğitim- öğretim yılı güz yarıyılında, mezuniyet durumunda olan öğrenciler ve mezunlar için açılacak Pedagojik Formasyon Eğitimi Sertifika Programı (PFESP) ön başvuruları duyuruldu. Adayların ön kayıtları 17-20 Temmuz tarihleri arasında EÜ Eğitim Fakültesi Derslikler Binası’nda yapılacak. *- Kadınlarla bir araya geldi Urla’nın Barbaros Köyü’nde kadınlara yönelik verilen takı kursu ve liderlik eğitiminin sonunda bugün Barbaros Semt Merkezi’nde eğitime katılan kadınlara katılım belgesi verildi. Ayrıca üç aylık takı kursu eğitimi alan kadınlar yapmış oldukları el emeği göz nuru takılarını Oyuk Festivali’nde stant açarak sattılar. Urla Belediyesi ve Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı işbirliğiyle düzenlenen eğitim iki ay sürdü. ‘Hak temelli eğitimler ve beceri kazandırma kursları ile kadınlara değer ve farkındalık kazandırma’ amaçlandı. Her hafta Çarşamba günü Barbaros Semt Merkezi’nde gerçekleşen eğitimlere 25 kadın katılarak katılım belgesi almaya hak kazandı. Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar’da Semt Merkezine giderek lider kadınlara katılım belgelerini ve ‘sevgi çiçeği’ diye adlandırdıkları çiçekleri takdim etti. — Yaşar EYİCE 0532 781 95 18 E-Posta: yasar.eyice@gmail.com ve yeyice@mynet.com Twitter: @Yeyicee Facebook: yasar.eyice.311 Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Share on LinkedIn Share Share on Digg Share