Buradasınız
Anasayfa > Genel > MADEN BULMUŞ GİBİ / YAŞAR EYİCE

MADEN BULMUŞ GİBİ / YAŞAR EYİCE

Sosyal Medyada Paylaş

Altın, gümüş gibi metalik madencilik faaliyetleri, arama, işletme ve faaliyet sonlandırma gibi birçok sürecin her aşamasında;

Hektarlarca büyüklükte arazi tahribatlarına,

Yüksek miktarda su tüketmesi nedeniyle su varlıklarımız üzerinde baskıya,

Kullanılan siyanür ve sülfürik asit gibi kimyasallar nedeniyle kirliliğe ve canlı yaşamında tehdide,

Ormanların ve meraların zarar görmesine,

Tarımsal üretim üzerinde olumsuz etkilere ve

Biyolojik çeşitliliğin azalmasına neden oluyor.

Altın madeni sahalarının rehabilite edilerek eski haline getirilmesinin mümkün olmadığı ise tüm dünyaca kabul edilmiş bir gerçek.

TEMA Vakfınca hazırlanan, altın madenciliğinin nasıl yapıldığını anlatan videoyu internetten bularak izlemenizi, doğal varlıklarımızı ve gıda güvenliğimizi korumak için yaşamsal öneme sahip alanların kanunlarla metalik madencilik faaliyetlerine kapatılması talep edenlerin ne kadar haklı olduklarına tanık olmanızı diliyorum.

Yerli ve milli madencilik yasasını defalarca değiştirip, ülkemizin geleceğini yakından ilgilendiren bu önemli konunun yasa düzenleyiciler tarafından tekrar ele alınması da herhalde bizim haklı bir isteğimiz olmalı.

Kızılderililer ne demiş?

‘Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde beyaz adam paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaktır.’

Ama bir de madalyonun şu yüzü var:

‘Hayatımızda var olan eşyaların temelinde toprağı kazmak ve madeni çıkarmak var.

Madenin oluşumu belli başlı yerlerde olur.

Her yerde oluşmaz.

Herkes bir sorundan bahsediyor. Ama gündelik hayatında da madenden enerjiden vazgeçmiyor.

İşin özü, İşe göre gerekli tedbirde.

Bu da masraflı olduğundan patronların işine gelmiyor.

Denetimler yeterli değil,

Ya da ‘çorbacılar( her yerde olduğu gibi bu sektörde de ortaya çıkıyor.

Görev alanlar, ‘Altın madeni bulmuş’ gibi seviniyor.

*- ACI GERÇEK

Şimdi de size, Alamos Altın madenciliğin ceosunun bir televizyon programında söylediklerini anlatayım:

‘Türkiye’deki altın madenleri için 100 milyon dolar yatırdık, kısa süre içinde 85 ton altın çıkardık ve 4 milyar dolar kazandık.

Türkiye’nin yüksek enflasyon ortamında tüm işçiliği TL cinsinden yapıyoruz.

Altın bize siyanür Türklere kalıyor. ‘

Çok tatlı iş, değil m?

Bazı dostlar bile ne diyor?

‘Altın varsa bu memleket kalkınır. Çünkü petrolden de kıymetli!’

Bu arkadaşlara söyleyecek söz bulamıyorum.

Yazdıklarımı okusunlar, sonra bunlarla bir daha konuşalım.

*- İLK DENEMESİ

Dostum ve komşum, aynı zamanda bilgi ağacım Haluk Narbay şöyle diyor:

‘Bu  sabah ilk defa  bir deneme yaptım ve Yapay Zeka ile fikir teatisinde bulundum;

‘O’na zor bir soru yöneteyim bakalım altından kalkabilecek mi?’ diye aklımdan geçirip çaba gösterdim.

Görünmez yapay zeka gerçekten beni korkuttu benden daha zeki çıktı

– Sayın Yapay zeka söyle bakalım madem her şeyi iyi biliyorsun, buna da cevap ver de boyunun zekanın ölçüsünü alayım?

‘Ölüm ve ötesi nedir nasıl bir şeydir?

Hadi bakalım göreyim seni?’

*- GÖRÜŞLERE GÖRE DEĞİŞİR

‘Ölüm ve ötesi konuları genellikle kişisel inançlara, kültürlere ve dini görüşlere bağlı olarak değişir.

Bazı insanlar bu konuda dini öğretilere inanırken, diğerleri felsefi veya spiritüel bakış açılarına sahip olabilir.

Sizin bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

– Ben reakarnasyona inanıyorum, nasıl ki bir tohum yeniden başak verebiliyorsa insan ruhunun da yeni bir vücutta  can bulabileceğini düşünüyorum

*– YENİ BİR BEDENDE

Reankarnasyon, birçok kültür ve inanç sisteminde yer alan bir kavramdır. Bu görüşe göre, bir kişinin ruhu ölümden sonra yeni bir bedende hayata döner.

Bu düşünce, yaşam döngüsünün devamlılığına vurgu yapar. Reankarnasyon inancına sahip olmak, bireyin yaşamı ve ölümü anlamlandırma biçimini etkileyebilir.

Sizin bu inançla ilgili düşünceleriniz nasıl şekillenmiştir?

– Ben toplu iğne başı kadar değil ucu kadar bir canlıyı görüyorum ve biliyorum

Hiç bir öğreti almamış bir canlı akıllara durgunluk verecek şekilde bir takım davranışta bulunabiliyor.

*- SÜRÜNÜN İÇİNDE

Mesela yüzlerce koyun arasında bir kuzu sürüye salındığında rahatlıkla anasını buluyor. ya da plaja bırakılan yumurtadan çıkan Carreta’lar denize yönelip yüzüyor bunlar mucize değil mi?

– Doğadaki bazı davranışlar gerçekten de şaşırtıcı olabilir.

Hayvanlar arasındaki bağlar, içgüdüler ve adaptasyon yetenekleri birçok ilginç davranışa neden olabilir.

Bu tür olaylar bazen bilim adamlarını da şaşırtabilir ve anlamak için çeşitli araştırmalara konu olabilir.

Doğanın karmaşıklığı ve çeşitliliği gerçekten hayranlık uyandırıcıdır.

Sizin gözlemleriniz, doğanın sırlarına duyulan merakı artırabilir.

– Teşekkürler

– Rica ederim! Başka herhangi bir konuda size yardımcı olabilir miyim?

-Şimdilik bu kadar yeter biraz bu cevaplar üzerinde biraz düşüneyim sonra  yeniden buluşuruz

Kahve de içeriz

Teşekkürler

İyi günler yapay zeka!’

Ve Haluk Narbay’ın mektubu şöyle bitiyor:

‘Tabi düşünün düşünmek iyidir ve de o sizin tabii hakkınızdır.

İyi günler kendinize iyi bakın aklını koruyun…’

Anlamadığım, ‘nokta konulan’ son cümleler ve paragraf Haluk Narbay’ın mı, yoksa Yapay Zeka’nın mı?

*– BASİT AMA GÜÇLÜ

Bu arada, çocuklarımıza hayat boyu kullanacakları iki basit ama güçlü kelimeyi öğretmenin öneminden bahsedeceğim.

Biri, ‘Teşekkür ederim!’

Ve ikincisi; ‘Özür dilerim!’

Bu kelimeler, sadece birer söz değil, insanların birbiriyle sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlayan temel taşlardır.

Teşekkür etmek, minnettarlığı göstermenin en güzel yoludur. Çocuklarımıza ‘teşekkür etmeyi’ öğrettiğimizde, onlara hayatın güzelliklerini takdir etmeyi ve çevrelerindeki insanlara değer vermeyi öğretmiş oluruz.

Küçük bir iyilik, verilen bir hediye ya da sadece varlıkları için bile teşekkür etmeleri, onları daha empatik ve farkındalığı yüksek bireyler haline getirir.

*- İNSANI YÜCELTİR

Diğer yandan, ‘özür dilemeyi!’  öğretmek, hataların kabulü ve sorumluluk alma bilincini geliştirir.

Hepimiz hata yaparız, bu insan olmanın bir parçasıdır.

Ama hatayı kabul etmek ve gönülden bir özür dilemek, insanı yücelten bir erdemdir.

Çocuklarımız, özür dilemenin bir zayıflık değil, bir güç olduğunu öğrendiklerinde, hayatlarında karşılaştıkları sorunlarla daha olgun bir şekilde başa çıkabilirler.

Unutmayın, ‘teşekkür etmek’ ve ‘özür dilemek’, çocuklarımızın hem kendileriyle hem de çevrelerindeki insanlarla sağlıklı ve güçlü bağlar kurmasına yardımcı olur.

Bu iki kelime, onları sadece başarılı değil, aynı zamanda vicdanlı, empatik ve saygılı bireyler yapar.

Çocuklarınıza ‘teşekkür etmeyi’ ve ‘özür dilemeyi’ öğretin.

Çünkü bu basit kelimeler, hayat yolculuğunda onları daha mutlu, daha güçlü ve daha sevecen bireyler haline getirecek.

Teşekkür ederim ve eğer bir yanlışım varsa, özür dilerim….’

*– “BU İHANETİN GEREĞİNİ YAPIN”

İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Karşıyaka Vapur İskelesi yakınlarında bugün sabah saatlerinde yoğun yakıt kokusu ile birlikte deniz yüzeyinde görülen siyah renkli yağ tabakasının temizlenmesi ve kirliliğin yayılmaması için müdahalede bulundu.

Kirliliğin kaynağının tespiti ve gerekli işlemlerin yürütülmesi adına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı İzmir Liman Başkanlığı yetkililerine de bilgi verildi.

Konuya ilişkin değerlendirme yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Söz konusu arıtma tesisleri olduğunda en ufak söylentiyi ihbar kabul edip İzmir Büyükşehir Belediyesi kurumlarına ceza yazmaya koşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri, lütfen bu ihanetin de gereğini yapsın” diye konuştu.

*- TRAFİĞE DİKKAT!

İzmir’de yarın (Cumartesi) Eşpedal Derneği tarafından Dünya Engelliler Günü kapsamında, Karşıyaka’dan İnciraltı’na Bisiklet Sürüş Etkinliği düzenlenecek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, 10.30’da başlayacak etkinlikte bazı bulvarların ve caddelerin sağ şeritlerinin kullanılacak olması nedeniyle trafikte yaşanabilecek aksaklıklara karşı uyardı.

Karşıyaka Anayasa Meydanı’nda, saat 10.30’da başlayacak sürüş; Yalı Bulvarı, Anadolu Caddesi, Altınyol, Liman Caddesi, Talatpaşa Bulvarı, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı ve Haydar Aliyev Bulvarı’nın sağ şeritlerinde gerçekleşecek.

*- DİKİLİ’DE 66 MİLYON EURO’LUK YATIRIM

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) alınacak 66 milyon Euro tutarında yatırımla hayata geçireceği “Dikili Merkez ve Muhtelif Mahalleler Atıksu Arıtma Tesisi, Kanalizasyon ve Yağmursuyu Alt Yapı Projesi”ni bölge halkına tanıttı.

Dikili Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda konuşan İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, “Burada olmamızın amacı sizlerin taleplerini ve katkılarını dinlemek. Bu şekilde projemizin daha sağlıklı bir şekilde ortaya çıkmasını sağlayacağız. Dikili’yi alt yapısını kurtaracak bu proje için Dikililerle birlikte yol alacağız” dedi.

*- ‘İZİN VERMEYECEĞİZ!’

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından satışa çıkarılan Karşıyaka Mavişehir’deki TOKİ’ye ait 21 bin metrekarelik rekreasyon alanını satın almak için başvuruda bulundu.

Geçmiş yıllarda da satışı gündeme gelen ancak tepkiler üzerine geri çekilen Şemikler’deki 21 bin 432 metrekare büyüklüğündeki rekreasyon alanı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (Emlak Yönetim) tarafından yeniden satışa çıkarıldı.

Tugay, şöyle dedi:

“Kamuya ait olması gereken rekreasyon alanının özel mülkiyete verilmesine karşıyız. Alanın, halka ait rekreasyon alanı olarak kalmasını istiyoruz. Bunun için belirlenen satış fiyatından almak üzere başvuruda bulunduk.

Açık artırma olması halinde talip çıkmamasını bekliyoruz. Açık artırmaya çıkılması ve başkalarının da buraya talip olmaları halinde alanın özel mülkiyete geçmemesi için her türlü yolla itirazımızı yapacağız.”

 

MADEN BULMUŞ GİBİ / YAŞAR EYİCE

MADEN BULMUŞ GİBİ / YAŞAR EYİCE

 

Yaşar EYİCE
Twitter: @Yeyicee
Facebook:  yasar.eyice.311
 

Bir yanıt yazın

Top