Buradasınız
Anasayfa > Genel > *- İZMİR’İN GÖBEĞİNDE!  YAŞAR EYİCE

*- İZMİR’İN GÖBEĞİNDE!  YAŞAR EYİCE

Sosyal Medyada Paylaş

Okuyucularım hafta sonu paylaştığım İzmir Valisi’nin ‘Deprem’ ile ilgili açıklamasını biliyor.

Türkiye genelinde bir tatbikata katıldık.

Deprem gerçeğini ve yapmamız gerektiğini hatırladık.

Tabiii ki aramızda ‘boş vermişler!’ de vardı…

Özellikli İzmir’de ‘deprem’ ile ilişkili, ‘Riskli’ olarak kayıtlara geçmiş binaların sayısı ‘korkunç’ diye adlandıracağımız kadar çok.

Yıkılan binaların ve ortada kalan insanlarla, yeni binalara geçenleri de biliyor, duyuyoruz.

Ama bir İzmirli Fulya Altınkaya da, bir ‘son dakika Haber’ini duyurdu, geçen hafta…

Haklı ya da haksız bilmiyorum…

Uzman da değilim…

Ama vatandaşın sesini duyurmak görevim olduğu için yazıyorum.

Fulya Hanım’ın fotoğraflarla ve bilirkişi raporlarıyla desteklediği haberini özetle duyurayım:

Dediği şu:

‘İzmir’in Konak ilçesindeki bir binadaki tüm dairelerin elektriği, binanın yaşının büyük olduğu ve depreme dayanıklı olmadığı gerekçesi ile mahkeme kararı çıkmadığı halde kesildi.

Benzer uygulamaları İstanbul’da gördük.

Belirtildiğine göre; Dokuz Eylül Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünde alınmış olan uzman görüşü raporunda ‘bina güçlendirme yapılabilir’ ibaresine rağmen apartman sakinlerinin dairelerinin elektriği kesildi.

Yine duyurulduğuna göre;

İnönü Caddesi Altıntaş Mahallesindeki,56 daire 50 dükkân toplamda 300 kişi ‘8 Kasım 2022’ tarihinden beri, elektriği kesik bir şekilde evlerinde mumla yaşıyorlar.

Fulya Hanımın yazdığına göre;

Apartman sakinleri konuyla alakalı hiçbir bilgi verilmediğini ifade ederken, çaresiz durumda olduklarını söylediler.

300 daire içerisinde çoğunluğu yaşlıların olduğu apartman sakinleri, merdivenlerde düşme tehlikesi yaşadıklarını, asansörün elektriği olmadığı için mumla ya da telefonlarının ışığı ile merdiven çıkmaya çalıştıklarını ifade ettiler.

Bina sakinleri bu kadar teknolojik bir çağda İzmir’in göbeğinde vatandaşın karanlığa mahkûm edilmesinin mağduriyetini yaşadıklarını söylediler.

Binada yaşamaya devam etmek zorunda kaldıklarını, herhangi bir yaptırım olmadan önce haber verilmesi gerektiği halde hiçbir apartman sakininin bu kesinti yaşanacağından haberi olmadığını belirttiler.

Bina sakinleri, konuyla alakalı mahkeme sürecindeki dava tarihi ‘27 Aralık 2022’ olarak mülk sahiplerine tebliğ edildiği halde, dava süreci tamamlanmadan elektrik kesintisi sebebiyle yaşlı ve hastaların çoğunlukta olduğu apartmanda mağdur edildiklerini ifade ettiler. Apartman sakinleri, yetkililerden mağduriyetinin giderilmesini istediklerini ifade ettiler.’

Deprem’in affı da şakası da yok!

Bunu biliyoruz…

Vatandaşların durumunu da biliyoruz.

Yani iki ucu da pis bir değnek var…

Bakalım bu pislik nasıl temizlenecek?

Bazılarımız, ‘Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal!’ diye de olayı özetliyor.

Bildiğim kadarıyla acil durumlarda, bunu İzmir’de deprem sonrası boşaltılan binalarda gördük.

Toplu iğne bile almadan dairelerinden çıkarılanları…

Anladığım kadarıyla bu binalardan çıkarılma yok…

Yani elektrikleri kesik…

Bakalım nasıl bir gelişme olacak?

*- KISSADAN HİSSE

Ahmet, yaşlı bir çiftçiden 500 liraya bir eşek satın alır.

Çiftçi, hayvanı ertesi sabah teslim edecektir.

Sabah gelen Ahmet’e yaşlı çiftçi, ‘Eşek gece öldü. Paranı da yedim, bitirdim!’ der.

Ahmet Efendi, ‘Olsun, ben eşeği yine de istiyorum!’ der.

Çiftçi, ölü eşeği ne yapacağını sorar…

‘Ölü olduğunu söylemeyeceğim, Piyangoya koyacağım!’ cevabını alır.

Aradan bir zaman geçtikten sonra yolda karşılaşırlar ve ‘Ölü eşeği ne yaptığını’ sorar…

Önceden söylediği gibi ‘piyangoya’ koyduğunu, 500 kişiden 5 bin lira kazandığını anlatır.

‘Peki, ölü olduğunu anlamadılar mı? Kızmadılar mı?’ diye soran çiftçiye ‘Uyanık Ahmet’ şöyle yanıt verir;

‘Yok canım; sadece piyangodan eşeği kazanan adam kızdı, ben de 10 lirasını geri verdim, sevindi sustu!’

İşte böyle…

Bu hikaye kulaktan kulağa bugüne kadar geldi…

Acaba zamanımızda da böyle ‘uyanık Ahmet!’ gibi ‘ölü eşekten’ para kazananlar var mı?

Sanmıyorum ama şimdi de, gerek internetten, gerekse akıllı telefonlar sayesinde bizleri aldatan aldatana…

İçişleri Bakanlığı Kasım ayının ikinci haftasında şu açıklamayı yaptı:

‘Telefonda kendisini polis, asker, savcı olarak tanıtıp adınız FETÖ/ PDY, Pkk, vb. Terör örgütü soruşturmasına karıştı’ diyerek para ve altın isteyenlere inanmayın…’

Bu kadar uyarıya rağmen hala inananlar olduğuna inanmak istemiyorum ama aklıma ‘Uyanık Ahmet’ ve ‘ölü eşek’ geliyor…

*- ATA’DAN ANA’YA KOŞTULAR

Karşıyaka Belediyesi tarafından bir gelenek olarak devam ettirilen ‘Ata’dan Ana’ya Saygı Koşusu’ 28. kez gerçekleştirildi.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ve çok kısa sürede rekor başvuru alan geleneksel koşuya 1700 Atatürk sevdalısı katıldı.

Çip sistemi ile yapılan koşu, katılımcıların büyük beğenisini topladı. Ata’dan Ana’ya Saygı Koşusu, bu sabah Atatürk, Annesi ve Kadın Hakları Anıtı’ndan başladı.

Koşunun startını Karşıyaka Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Belediye Başkan Yardımcıları Berkhan Alptekin ve Ahmet Diker ile birlikte eski Milli Atlet Semra Aksu verdi.

Aralarında farklı kentlerden gelenlerin de bulunduğu, 7’den 70’e 1700 kişinin katıldığı koşu renkli görüntülere sahne oldu.

*- UMUT SÜRÜSÜ BÜYÜYOR

Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği üç koyuna bakarak sürüsündeki hayvan sayısını 48’e kadar çıkartan Beydağlı üretici Fatma Çetindağ, “Eğer koyunlar olmasaydı, köyümü terk edip bu yaşımda farklı işlerde çalışmak zorunda kalacaktım” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi kırsalda ve dağ köylerinde hayvancılığı desteklemek için Aliağa, Bayındır, Bergama, Beydağ, Dikili, Güzelbahçe, Karaburun, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Menderes, Menemen, Ödemiş, Seferihisar,  Selçuk, Tire, Torbalı ve Urla ilçelerinde 462’si kadın 3 bin 339 üreticiye toplam 13 bin 30 küçükbaş hayvan dağıttı.

*-ÇOCUKLARI ÖLDÜRÜYORLAR

UNICEF’in yaptığı bir araştırmaya göre Latin Amerika’da 1 ile 14 yaşındaki her üç çocuktan ikisi evde şiddet görüyor.

Bölgede yılda 23 bin 700 çocuk cinayeti işleniyor.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (Unicef) çocuklara yönelik fiziki ve psikolojik şiddet, cinsel şiddet ve ölümcül şiddet kategorilerinde yaptığı araştırma, çocuklar için dünyanın en tehlikeli bölgesinin, Latin Amerika ve Karayipler olduğunu ortaya koyuyor.

Bugün Latin Amerika’daki toplam 187 milyon çocuktan 73 milyonu evde, 7 milyonuysa okullarda şiddete, cezai bir yaptırım uygulanmayan ülkelerde yaşıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Yaşar EYİCE
0532 781 95 18
Twitter: @Yeyicee
Facebook:  yasar.eyice.311
 

Bir yanıt yazın

Top