Buradasınız
Anasayfa > KÖŞE YAZARLARI > HAK EDENLERİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN/ YAŞAR EYİCE

HAK EDENLERİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN/ YAŞAR EYİCE

Sosyal Medyada Paylaş

5 Yaşındaki Poyraz Ata Başev kaç gündür ‘Kadınlar Günü’ nü kutlamaya hazırlanıyor…

Kendisine ‘Anneler Günü’ diye hatırlatıyorum, o yine belki de içgüdüsel olarak ‘Kadınlar Günü’ diyor…

Nasıl bir ‘gerçek baba’ varsa, bir de ‘İskele Babası!’

Öyle kadınlarımız var ki, ‘Hem anne, hem de baba!’

Bunlar eli öpülesi kadınlarımız…

‘Mücadele’ denilince akla gelen kadınlarımız…

‘Eşitlik’ denilince yine akla gelen kadınlarımız…

‘Emek’ denilince aklımıza gelen kadınlarımız,

Bir de ‘el bebe gül bebe’ yetişen çocuklarımız gibi kendilerini bir şey sananlar var ya onlara bir şey diyemeyeceğim…

Bunlar ise sadece ve sadece kendini düşünenler, bir nevi sömürenler sınıfının ön safhında yer escort antalya alanlar.

Bunlara da ‘Anne’ ya da ‘Kadın’ diyebilir miyiz?

Örnekler vermek istemiyorum…

Çöp kutusuna atanlar ve çöp kutusundan kurtaranlar diye özetliyorum…

Tabii ki bu kadar değil…

Bunları biraz düşünelim diye yazmaya çalıştım…

Her şeye rağmen ‘Annelerin’, ‘annelerimizin’ ‘anne adaylarımızın’ ellerinden, alınlarından öpüyorum…

Anneler günü kutlu olsun…

 

*- ÖNCELİK ANNELERE…

 

Ticari yanını bir yana bırakıyorum:

Genelde bu tür haberleri paylaşmıyorum ama bugün özel bir gün olduğu için ‘Anneler’ ile ilgili birkaç bilgiyi paylaşmak istiyorum.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Projeler Dairesi Başkanlığı tarafından küçük üreticiden alınan 11 bin saksı karanfil ve 4 bin saksı dalya çiçeği annelere armağan ediliyor.

30 ilçede hem kadın muhtarlara hem de annelere ulaştırmak üzere 15 bin saksı çiçeğin dağıtımına başladı.

 

*- ANNELER GÜNÜNDE MUTLULUĞUN RESMİ

 

Son günlerde tüm Türkiye’de sokaklar, caddeler, televizyonlar, gazeteler bir anne ve çocuğun birbirlerine sımsıcak bakışlarıyla doluyor.

Bu fotoğrafın yanında da ‘önce çocuklar iyileşsin’ satırları yer alıyor.

Bu fotoğraf 2 yıl önce başlayan bir mücadelenin simgesi haline gelen mutluluğun fotoğrafı.

Özlem anne tam 2 yıldır, durmadan dinlenmeden yavrusu için LÖSEV ile el ele lösemiye karşı savaş veriyor.

Bu Anneler gününde Özlem Anne çocukları Lösemi ile mücadele eden tüm anneler için minik Asya ise kendi gibi bu savaşı veren kardeşlerine umut olmak için sesleniyorlar, ‘Bağışlarınızla Önce Çocuklar İyileşsin…’

 

*- 6 YAŞINDAKI ASYA’NIN BÜYÜK MÜCADELESİ

 

Adı Asya, henüz 6 yaşında. 2 yıldır verdiği mücadele ise yaşından büyük.

Annesi Özlem, Zonguldak’ta 4 kişilik çekirdek bir ailede, pırıl pırıl iki kız çocuğu annesi.

Özlem Hanım ve minik Asya’nın hayat yolculuğu, LÖSEV – Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı ile 2019 yılında kesişti.

Lösemi teşhisi alan Asya’nın mücadelesi, LÖSANTE Çocuk & Yetişkin Hastanesi’nin büyük camlı odalarından birinde, Ekim 2019’da başladı. Minik Asya’nın lösemi teşhisi aldığı an ve LÖSEV ile başlayan yolculuğunu Özlem Anne şöyle kaydetti,

 

*- ‘O AN DÜNYA BAŞIMIZA YIKILDI!’

 

‘Kuş gibi kanatlanıp uçan, arkadaşlarıyla oyun oynayan, hiç yorulmayan çocuğum yoruldu, güçsüz kaldı…

Kanımızı verdik, bir anons geçtiler, ‘Asya Kocakaplan’ın ailesi, lütfen doktor odasına!’ o an dünya başımıza yıkıldı.

LÖSANTE’ye geldiğim an çok değişikti her hastanede olmayan bir şey vardı burada.

Çocuğumu ilk kez tekerlekli sandalyede ve acil kapısında gördüğümde, ‘Nasıl bir yere çıkacağım?’ dedim, bir hastanede ilk defa kalıyordum.

İlk defa bir kişiye refakat ediyorum bir de bu benim kızım.

O kapılar açıldı, içeri girdim herkes rahat, sanki bu hastalığın adı yoktu burada.

‘Ben neredeyim?’ derken hemşireler ‘517 numaralı oda sizin odanız’ dedi.

Oda kapısı açıldığı zaman ‘Başka bir dünya mı burası?’ dedim ve 33 gün o odada kaldık.

Allah razı olsun çok güzel ağırlandık.

Hemşirelerimiz, doktorlarımız el üstünde tuttular bizi.

Tedavimiz başladı, yoğun ve zor bir süreçti.

Ama bu gücü bana LÖSEV – LÖSANTE Çocuk & Yetişkin Hastanesi ve yavrum verdi.

Kızımın çok güçlü olduğunu ilk defa gördüm ve dedim ki ne kadar güçlü bir çocuk yetiştiriyorum.

Sonra şehir dışından geldiğimiz için LÖSEV- Lösemili Çocuklar Köyü’nde konakladık.

Orada da bir evimiz oldu.

Her şeyi vardı; bir ev sıcaklığındaydı ve hiç yabancılık çekmedik.’

 

*- BAĞIŞLARINIZ DOĞRU YERİ BULUYOR

 

Tüm Türkiye’ye şöyle sesleniyorlar, ‘LÖSEV bana kızımı bağışladı. Kızımı bana verdi, sağlığımızı geri verdi. Ağlayarak girdiğim bu yolda, gülerek ilerlemeyi LÖSEV sayesinde başardım.

Benim gibi birçok ailenin de gözü yaşlı olarak girip gülerek gittiklerine tanık oldum. O yüzden diyorum ki bağışlarınız doğru yeri buluyor. Önce çocuklar iyileşsin…’

 

*- ANNELERİN PANDEMİ İLE İMTİHANI

 

Araştıran Anneler ile birlikte yapılan  ‘Annelerin Pandemi ile İmtihanı’  adlı araştırmada çocukların pandemiden oldukça olumsuz boyutlarda etkilendikleri ve bu etkilerin uzun dönemli sonuçları olabileceği ortaya çıkıyor.

Araştırmaya katılan annelerin yüzde 84‘ünün çocuklarını alışveriş merkezi / süpermarket gibi kalabalıklara götürmedikleri, yüzde 78’inin çocuklarının temiz hava alması için onları park gibi açık alanlara götürdükleri, yüzde 69‘unun çocuklarının beslenmesine özellikle dikkat ettikleri,  66’sının çocuklarına ek gıda ya da vitamin verdileri ve yüzde 59‘ unun da çocukların gelişimi için ek aktiviteler / oyunlar ve eğitimler düzenledikleri gözlemlendi.

 

*- RUHSAL AÇIDAN ÇOK ETKİLENDİLER

 

Araştırmaya katılan annelerin yüzde 72’si çocuklarının çok sıkıldıklarını, yüzde 44’u sinirli hale geldiklerini yüzde 34’ü yaramazlaştıklarını, yüzde 8‘i ise içlerine kapandıklarını ifade etmişlerdir.

Araştırmaya katılan annelerin yüzde 44’ ü çocuklarının eğitimde odaklanma problemi yaşadıklarını, yüzde 20’si çocuklarının öğrenmelerinin yavaşladığını ve yüzde 17’ si de iletişimde zorluk çektiklerini ifade etti.

Araştırma 1-7 Mayıs tarihleri arasında,  İstanbul, İzmir ve Ankara illerimizde yaşayan toplamda 200 anne ile online araştırma yöntemi ile gerçekleştirildi.

 

*- GÜL ve GEÇ!

 

İnsan olmak kolay değil!

Dürüstlük, mertlik, doğruluk, samimiyet ister.

Kısacası;

İnsan olmak karakter ister…

Genelde, yani zaman zaman bu konuyu gündeme getiriyor, yazmaya çalışıyorum.

İşin özü şudur:

Ne kadar zengin olsan da, bir insanın sevgisine muhtaçsın..

Örneklerini hemen her gün görüyoruz…

Hayat para ile değil, ‘sevgiyle’ anlam bulur!

 

*- ÜFLEYEN VARDIR

 

Okuyucularımızdan Sevda Karagözoğlu Örten günümüzdeki rozet değişikliklerini herhalde anımsayarak, şu Eskimo atasözünü anımsatıyor:

‘Rüzgârsız havada dönen fırıldağın mutlaka bir üfleyeni vardır!’

Son Torbalı’da, daha önce Menemen’de veya başka kentlerde bir dakika değil bir saniyede rozet değiştirenleri, yani parti değiştirenleri gördükçe Eskimolar bile ne kadar vizyon sahibiymişler diye düşünmeden geçemiyoruz.

Okuyucum, yani takipçim Sevda Karagözoğlu Örten de zamanımızda gerçek arkadaş olmak için bazı şartlar olduğunu vurguluyor.

Maddeler şöyle özetleyebiliriz:

1- Arkadaşlık isteyen kayıtsız şartsız sevmeli,

2- Asla yalan söylememeli,

3- Sır saklamayı bilmeli.

4- Hiçbir konuda ihanet etmemeli,

5- Kalbinden, içinden geçeni açıkça söylemeli,

6- Harika, doğru, gerçekçi tavsiyeleri olmalıdır,

Ben bir madde daha ilave edeyim:

7- Böyle birini bulursanız sakın kaçırmayın… Çünkü milyonda bir ya vardır, ya da yoktur…

Her zaman söylüyorum:

İnsanın en fazla üç gerçek arkadaşı, ‘dostum’ diyeceği kişi vardır.

Bir fazlası zor çıkar…

 

*- MUTLU OLABİLİRSİNİZ

 

Bugün değişik konulara girdim…

Hızımı almışken devam edeyim;

‘Mutlu olmak mı istiyorsunuz?’

O zaman yine açıkça söyleyeyim:

Her arkandan konuşana kulak asma,

Her söz veren sözünü tutar sanma,

Her tanıştığın kişiyi kendin gibi sanma,

Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme,

Mutsuz edeni değil, huzur vereni seç,

Seni çekemeyenlere, gül ve geç!

Şimdi de hayatın bir başka gerçeği;

 

*-  BU DA BİR EMEK!

 

Bir milletvekili görüntüleri kaydetmiş ve altına da şunları yazmış:’

‘Rezil olduk emeğimiz para etmiyor, diyen çiftçi ürünü çöpe döktü!

Tarım ülkesi Türkiye’de beceriksiz bazı kişiler ve yöneticiler yüzünden kan kaybetmeye devam ediyor.

Bazı üretici ve çiftçi, ‘Rezil olduk, rezil! Emeğimiz boşa gidiyor’ diyerek para etmeyen ürününü çöpe döküyor.

Görüntüleri izleyince, ‘ülkemiz ve ziraatçımız bu tabloyu hak etmiyor.’ Diye düşünerek çok üzüldüğümü söylemek istiyorum…

 

*-

 

 

Yaşar EYİCE

0532 781 95 18

E-Posta: yasar.eyice@gmail.com

Twitter: @Yeyicee

Facebook:  yasar.eyice.311

 

Bir yanıt yazın

Top