Gülümseyerek bakalım! YAŞAR EYİCE KÖŞE YAZARLARI by admin - 6 Mayıs 20180 Sosyal Medyada Paylaş Milletçe stresli bir hafta geçirdiğimiz, her şeyin fiyatının alıp uçtuğu bir haftanın bu tatil gününde gündeme girmeden önce bir fıkra ile yazıma başlamak istiyorum. Belki, bazıları rahatsız olur ama kahkaha atarak sıkıntıları bir an olsa da unuturuz. Bir Kadın papağan almak istiyormuş. Gitmiş Pazara almış, ama satıcı demiş ki; ‘Abla yalnız bu papağan …genelevde yetişmiş ağzı çok bozuk, almak istiyor musun?’ Kadın ‘evet !’diyerek almış, eve gitmiş. Papağan: ‘Oooo yeni mekan, yeni patron!’ demiş. Kadın aldırmamış. Kadının iki kızı gelmiş eve. Papağan; ‘ Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar’ demiş. Kadın biraz bozulmuş. Daha sonra kadının kocası gelmiş eve. Papağan; ‘Oooo yeni mekan, yeni patron, yeni kızlar, değişmeyen eski müşteri, hoş geldin Ahmet Abi!’ Tabii ki ‘Ahmet’ ismini değiştirebilir siniz, yerine uygun bir başka isim koyabilirsiniz… *- Olanı da var, olmayanı da! İşin özeti şu: Türkiye sadece geleceği için mücadele ediyor. Çünkü bu son kapı… Herkes farkında artık… Farkında olup da işine gelmeyenler var ya, onlar nemalanalar, beleşçiler, çıkarı olanlar… Hatta siz de bazılarını ilave edebilirsiniz. Yine devam edeyim: Gerçek sanatçı Orhan Alpayım yazmış! Daha doğrusu soruyor: ‘Pensilvanya ‘da FETÖ ile resim çektiren 7 milletvekili tekrar AKP’den aday olmuş. Peki, FETÖ ‘ye karşı savaş açılmamış mıydı?’ Anımsadığım kadarıyla bir ara CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bunların sayısının çok daha fazla olduğunu ileri sürmüş ve MİT’te listesinin bulunduğunu iddia etmişti. İzmir Milletvekili, son Başbakan Binali Yıldırım ise ‘Yok böyle bir şey, olsa ben bilirdim’ açıklamasını yapmıştı. Bu arada baş yandaşların başyazarı Mehmet Barlas, ‘Tarkiye’de adalet yok!’ demiş… Yani böyle bir yazıyı kaleme almış… ‘Ne diyorsun?’ dediler, ben de, ‘Herhalde Boğaz’daki villasında Muharrem İnce ile Meral Akşener’i misafir etmeye hazırlanıyor!’ dedim. Bu arada şu anlaşılıyor: Önümüzdeki bir iki gün içinde, mutlaka ve mutlaka ‘Genel af’ çıkacak!’ Bence ‘Millet ittifakı’ daha önce davranıp bu işe önem vermelidir. Gazeteci Erol Akıncılar ile Kadir Gümüloğlu ise şunu yazmışlar: ‘CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce üniversite diplomasının aslını sosyal medyada paylaşmış!’ Çok ayıp etmiş! Olanı var, olmayanı var!’ *- O bizi ilgilendirmez! Şimdi yine bir fıkra ile devam edeyim, sonra güncele döneriz: Çocuğun biri babasına sormuş: – Baba biz nasıl olduk? Baba cevap vermiş, ‘Maymunlar türeye türeye biz olduk!’ demiş. Tabi çocuk babasının lafına inanmamış. Annesine, ‘Biz nasıl olduk?’ demiş. Annesi, ‘Allah, Adem babayla, Havva annemizi yaratmış nesilden nesile biz olmuşuz!’ demiş. Çocuk demiş ki, ‘Ama babam maymunlar türeye türeye biz olduk!’ dedi. Anne cevap verir: ‘O, babanın sülalesi bizi ilgilendirmez!’ Biz de memleket meseleleri ve seçimle ilgilenmezsek böyle ikileme düşeriz… *- Sıkıntılar yakında bitecek Bir işe başlarken, ya da başlayana ne denir? ‘Haydi, Hayırlısı!’ denilmez mi? Bu senin benim için geçerli, bir iyi niyet sözü… Yandaşlar ne yapıyor? Akılları sıra ‘ince hesapların’ peşindeler… CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin adı ve kendisi üzerinden Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na çatıyorlar. Unuttukları var; Kılıçdaroğlu’nun, referandumda, bizim gibi ‘hayır’cıların başını çektiği ve ‘Adalet!’ yürüyüşünü başlatıp, bitirdiğini… ‘Adalet!’ denilince aklımıza neler geliyor, neler? Liderler başta olmak üzere, hemen her kesin, her kesimin sorduğu ve kendine göre yanıt verdiği sorular var? Örneğin; ‘Ülkemizde adalet var mı?’ gibi… Ya da, ‘Yargıya güveniyor musunuz?’ gibi… Yanıtlarını hepimiz biliyoruz… Geçen hafta bugün Marmaris’te, Belediye Başkanı Ali Acar’ın davetlisi idik. Ve gün boyu CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikteydik. Biz, Marmaris’in ünlü çam balı ile birlikte bir de kitap armağan ettiler; hâlâ cezaevinde olan CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun ‘Siz yürürken, ben yatarken’ başlıklı eseri… Düşünün halkın temsilcisi bile bir sebeple, hırsızlıktan değil, cinayetten de değil… Yani bir şekilde hepimiz suçlanabiliriz! Nasıl hepimiz potansiyel engelli isek ve böyle kabul ediliyorsak, ben de buna ilave yapayım, hepimiz potansiyel cezaevi yolcusuyuz… Yaşlı genç, ya da bunun bir başka ayrımı yok! Aslında herkes biliyor, geminin su aldığını, Herkes biliyor; kaptanın yalan söylediğini Ve herkes biliyor, zarların hileli olduğunu… *- Samimilere üzülüyorum Dün AKP İzmir’de temayül yoklaması yaptı! İçlerinde, yani milletvekili aday adayları arasında çok değerli arkadaşlarımız da var. Ama şansları ne âlemde? Bana göre, önceki dönemlerde olduğu ve gördüğümüz gibi sıfır… Köşe başları ağalar tarafından tutulmuş durumda, her partide olduğu gibi… Zaten özellikle İzmir’de ve büyük şehirlerde, hatta Anadolu’nun her tarafında AKP neden büyüdü? Diğer partilerde kendilerine, şu anda AKP’de olduğu gibi şans tanınmadığı için… Kabuğa delemedikleri için… Şöyle bir gerilere gidin… Hatta ilk AKP Hükümeti kabinesini düşünün, kimler vardı? Hiç kimsenin tanımadığı sıradan kişiler… Bir bakmışsınız, bir Anadolu kasabasından hiç kimsenin tanımadığı bir kişi bakan olmuş… Ya şimdi? Bırakın AKP’nin kabinesini, milletvekili sıralamasına girecekler bile belli… Ama nereye kadar? *- Yandaşlar görmezden geliyor Şimdi ise birçok kişi bir yenilik peşinde, İYİ Parti’ye yönelmiş durumda… Listelerde yer bulamayanlar da, umut içinde olanlar da Meral Akşener’in peşine takılmış durumda… ‘100 bin imza!’ konusunda bunu gördük… Dört saatte topladılar… Akıl alacak gibi değil… Halbuki bir kişinin imzasından yola çıkanlar, gerekli süre içinde yeterli imzanın toplanamayacağını söylüyorlardı. Belki ben de ama bugün ama yarın, demokrasi için, ‘Millet ittifakı’ içinde bulunan Saadet Partisi’nin aday adayı Temel Karamollaoğlu için İlçe Seçim Bürosuna uğrayıp, kuyruğa girecek ve imza vereceğim… Ama kime oy vereceğimi daha önceden açıklamıştım. Belli etmiştim… Bu arada şunu da ‘yandaşları’ kast ederek belirteyim: ‘Kendi kusurunu görmeyenler, başkalarını eleştirmeye bayılırlar!’ Bunlar eleştiri de yapmıyor, doğrudan çamur at izi kalsın, sistemini uyguluyorlar. Ama ilk kez karşılarında, oyunu kuralına göre uygulayanları görünce iyice sapıttılar. Durmadan çamurun içine batıyorlar… Zaten işleri 25 Haziran’da bitecek! *- Ayrılık ve ayrıştırma zamanı değil Ahmet Çelenay geçen seçimlerde, şu öneriyi yapmıştı: ‘Süper Lig maçları şifresiz kanaldan verilsin, yayıncı kuruluşun masrafını devlet karşılasın!’ Ben de, daha önceleri yazdığım bir öneriyi getiriyorum. ‘Cezaevleri, koğuşları ağzına kadar dolu…. Bir yatakta üç kişi uyumaya çalışıyor. Yani öften püften, yaratılmış suçlarla binlerce insan sevdiklerinden ayrı… Tüm partiler birleşerek bu işe çözüm bulmalı… Ama buna ister ‘af’ ister ‘barış’ desinler, şu an için gerekli… Mahkemelerde rahatlat, insanlarımız da… Ayrılık değil, birleşme zamanı… GÜNCEL *- Vatandaşın söylediği! Bakın vatandaş ne diyor? Sevmiyorsan üzme, Beğenmiyorsan yerme, Fayda ummuyorsan, zarar verme, Kimsenin zulmü kalmaz, kimsenin yanına! — Yaşar EYİCE 0532 781 95 18 E-Posta: yasar.eyice@gmail.com ve yeyice@mynet.com Twitter: @Yeyicee Facebook: yasar.eyice.311 Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Share on LinkedIn Share Share on Digg Share