Fırsatçıların mallarına el konulmalı YAŞAR EYİCE KÖŞE YAZARLARI by admin - 13 Mart 202013 Mart 20200 Sosyal Medyada Paylaş *- Bakanlık belirledi, binin üzerinde firma ‘corenavirüsü’ bahane ederek ürünlerine zam yaptı. Hepsi denetlenecek, deniliyor. Ama atı alan Üsküdar’ı geçiyor. *- Bu pisliklerden arınmak için hep birlikte mücadele etmeliyiz. İki gündür en basitinden söz ediyorum, toplu sözleşme yak, nakliye artmadı, çalışan işçilere hiç ama hiç, yani bir kuruş fayda ve destekleri yok. Sonuçta halkın üç beş kuruşuna da göz dikiyorlar. *- Bir zamanlar bu karaborsacıların ürünlerine el konuyordu. Sonra da belediye bunları ihtiyaç sahiplerine dağıtıyordu. Yani; en kolay ve basit yolu yetkililere buradan duyurmak istiyorum. Af da olmaz, acımak da bunlara… Bu kan emicilerle işbirlikçilere… *- YAŞAR EYİCE *- Su deyip geçmeyin! Bir ara hileli gıdalara takmış, tağşişten tutun da içinde süt bulunmayan peynir ve yoğurtları, kiremit tozundan oluşan kırmızı toz biberleri, etsiz et ürünlerini anlatmaya çalışmıştım. Bakanlık da bu işlere el koydu… Şikayetleri değerlendirdi ve son olarak hile yapılan 99 gıda ürününü tek tek açıkladı. Hatta haberli denetimler de başladı. Tabii en fazla tenkit edilen konu ise bazı imalat sahiplerinin de haklarının korunarak, ürünlerinin raflarda bir yıl daha kalması oldu. Şimdi ise yine ‘suya’ taktım… Geçen, hatta önceki yıldan bu yana ısrarla söylediğim bir tespitim var. Akaryakıt kadar damacana suya ödeme yapıyoruz, hatta daha fazlasını… Adamlar duruyor, fırsat bekliyor ve suya akılları sıra çaktırmadan zam yapıyor. Şimdi yine ‘coronavirüs’ten yararlanmaya başladılar. Herşeye zam yapılırken, en ucuzu 2 lira 50 kuruş olan beş litrelik suyun fiyatını 2 lira 75 kuruşu çıkardılar. ‘25 kuruş nedir?’ diye sakın küçümsemeyin… Binlerce kişiden bırakın bir hafta ya da ayı, bir günde elde edilen hasılatın içindeki milyarlık payı düşünün.. Geçen yıl yine böyle sessiz sedasız zam yapmışlardı. Bakanlık konuyu ele almış ve 19 litrelik damacanaların 0rtalama 8 liradan satılması gerektiğini belirtmişti. Bir iki tane adı sanı duyulmamış, ya da büyük firmaların göz boyamak için taşeron firmalara çıkarttıkları değişik isimlerle piyasaya sürmüşlerdi. Yani hileli gıda gibi hileye sapanlar olmuştu. Sabundan kolonyaya, makarnaya kadar hemen her ürünün etiketini değiştiren ahlaksızlara ne demeli? Bunlar bizim sanayicimi z, üreticimiz, insanımız olabilirler mi? Bunlara şans tanımalı mıyız? Bence asla! Bu işletmeler kapatılmalı gerekirse kesinlikle karşı olmama rağmen ithalat ile sorun çözülmeli… Şundan eminim; İçimizde mutlaka ve mutlaka yeni, namuslu girişimciler vardır.. Onların da yollarını açmalıyız. Çin’de coronavirüs salgına çıktığında, ellerini ovuşturan, bundan yani can derdinde olan bir ülkenin bu halinden yararlanmak isteyenler, ama avuçlarını yalayanlar, şimdi de bizim insanımızın iyi niyetini suiistimal ediyorlar. Bu zamlar neden? Firmalar de belli, satıcılar da…. Düşünebiliyor musunuz? Akaryakıtta, yani benzinde 60 kuruş, mazotta 55 kuruş indirim yapıldığı gece, hemen herkesin kullandığı suya en azından 25 kuruş zam geliyor. Toplu sözleşme mi yaptılar, nakliye ücretleri mi arttı? Tabii bu maskelerden tutun da tulumlara kadar her imalatı da ilgilendiriyor. Damacana suların büyük bölümü şu anda yabancı şirketlerin elinde, bankalar gibi, ya da çimento fabrikaları gibi… Tabii ki bunların amacı belli…. Kâr yapmak… Aksini düşünmek olamaz… Birçok kentte de nedense tüm açıklamalara rağmen vatandaşlarımız bu suyu, kesin güvenli şebeke suyuna tercih ediyor… Ne diyelim? Biz aldatılmaya, kandırılmaya alışkınız… Tabii ki halkın deyişiyle, çok affedersiniz ama ‘kazık’ yemeye de… İki gündür bakanlar açıklıyor; Coronaviros ile hiç ilgisi olmamasına rağmen gıda maddelerine de yapılan büyük zamlar… Halkı kandırmalar, kazıklamalar… Yine bakan açıkladı; 1300’e yakın firmada bu konuda denetleme yapılacağı… Yani pislik neredeyse her yerimize bulaşmış… Mühim olan bunları temizlemek… En iyisi mi, bunları logara atmalı… Üzerlerine de sifonu çekmeli… Layık oldukları yere gitsinler… Daha nasıl anlatacağım? En iyisi sizden yardım istemek…. *- Ah şu Çinliler! Şimdi önemli bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum. İsteyen istediği gibi düşünür ama gerçek bu… Biz kendimizden çok Çin’i, coronavirüsü düşünürken onların Suriye ile ilgili görüşlerini anlatayım: ‘Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin Suriye Araştırma Komisyonu ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından bir açıklama yapan Çin Dişleri Bakanlığı İnsan Hakları Özel Temsilcisi Liu Hua, Suriye krizinin diyalog yoluyla çözüme kavuşturulması gerektiğini söyledi. Suriye halkının savaştan muzdarip olduğunu, çok sayıda kişinin evsiz kaldığını ve yaşam hakkı gibi en temel insan haklarının sağlanamadığını belirten Liu, ‘Siyasi süreci ilerletmek Suriye sorununu çözmenin tek gerçekçi yoludur’ dedi. Çin önceki açıklamalarında kesinlikle Esat’la görüşme yapmamızı diplomatik laflarla belirtiyordu. Şu anki görüşleri ise şöyle: Özel temsilci Liu, şu önerilerde bulundu: ‘İlk olarak, tüm taraflar Birleşmiş Milletler Tüzüğü’nde belirlenen ilkelere uymalı ve Suriye’nin egemenliğini, bağımsızlığını, birliğini ve toprak bütünlüğünü korumalıdır. Uluslararası toplum, siyasi çözümün genel yönüne uymalı, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 numaralı kararının uygulanmasını desteklemeli ve kapsayıcı siyasi diyalog yoluyla tüm tarafların kaygılarını dikkate alan politik bir çözüme ulaşmalıdır. İkincisi, tüm taraflar standartları birleştirmeli ve BMGK kararları ile uluslararası hukuka uygun olarak Suriye’nin kuzeyinde BM’nin terör örgütü listesine alınan tüm örgütlere kararlı bir şekilde darbe indirmeye devam etmeli, bunların halka zarar vermesini ve bu örgütlerin dışarıya sıçrayıp Orta Doğu’da yeni bir kaos yaratmalarını engellemelidir. Üçüncüsü, uluslararası toplum Suriye genelinde muhtaç insanlara insani yardım sağlamak için BM’ye yeterli fon sağlamalı, aynı zamanda Suriye hükümetinin güvenlik durumu nispeten istikrarlı olan alanlarda yeniden inşanın gerçekleştirmesine destek gösterilmelidir. Suriye halkının savaşın gölgesinden çıkması ve yavaş yavaş istikrarlı bir yaşama kavuşmasına ön ayak olunmalıdır. Bunları okuyunca, sanki Moskova’da Çinliler de varmış gibi bir düşünceye sahip olduk. *- ***- GÜNCEL *-14 Mart Tıp Bayramı Halk Günü Ege Üniversitesi (EÜ) Rektörlüğü, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Bornova Kaymakamlığı işbirliğinde “14 Mart Tıp Bayramı” dolayısıyla “14 Mart Tıp Bayramı Halk Günü” etkinliği düzenlenecek. Etkinlik, Bornova Cumhuriyet Meydanı’nda 13 Mart Cuma günü 11.00-17.00 saatleri arasında gerçekleştirilecek. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Enfeksiyon Hastalıkları ve Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalları, Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu, Bornova İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Türk Kızılayı’nın yer alacağı etkinlikte; sağlığın farklı alanlarında koruyucu yaklaşımlarla kalp ve damar hastalıklarından korunma, solunum yolu hastalıklarının önlenmesi, kanser erken tanısı, kan bağışı, erişkin aşılama, organ bağışı ve nakli konularında halka bilgilendirme toplantıları yapılarak farkındalık stantları yer alacak. *- Halk bilgilendirme stantları kurulacak Açılan stantlarda Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı koordinatörlüğünde, uzmanlık öğrencileri ile Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencileri tarafından sigara bırakma danışmanlığı verilerek karbonmonoksit ölçümü yapılacak. Ayrıca kalp ve damar hastalıkları ile şeker hastalığı risk değerlendirmesi gerçekleştirilecek. EÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı uzmanlık öğrencileri ile Tıp Fakültesi 6. sınıf öğrencileri, erişkin aşılaması, bulaşıcı hastalıklardan korunmada el hijyeni ve özellikle son günlerde bir halk sağlığı sorunu olarak gündemde olan koronavirüs konularında halka bilgilendirmeler yapacak. EÜ Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı tarafından ergen ve genç erişkin (EGE) tümörleri konusunda gençlere eğitim verilecek. *- Herkes hayat kurtarabilir Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım Programı, “Herkes Hayat Kurtarabilir” başlıklı etkinliği ile ani kalp durmalarında kalp masajının önemini ve yabancı cisim ile havayolu tıkanıklıklarında hayat kurtarıcı ilkyardım uygulamalarını kapsayan farkındalık etkinliği yapacak. Ayrıca EÜ Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Optisyenlik Programı, koruyucu göz sağlığında temel yaklaşımlar konulu farkındalık etkinliği düzenleyecek. “Sağlıklı Gözler Mutlu Bakışlar” standında görsel destekli sunumlar ve el broşürleri dağıtımı ile bilgilendirme yapılacak. *- İşitmek sizi hayata bağlar! Ege Üniversitesi Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Odyometri Programı ise, işitme sağlığı farkındalık standında “İşitmek Sizi Hayata Bağlar!” temasıyla bilgilendirici video gösterimiyle işitme kaybı ve işitme sağlığını korumaya yönelik halka bilgilendirme yapacak. Bornova İlçe Sağlık Müdürlüğü çalışanlarınca meme, kalın bağırsak, rahim ağzı ve prostat kanseri erken tanı uygulamaları ve organ bağışı ve nakli konularında stant çalışması yürütülecek. Organ bağışında bulunmak isteyen vatandaşların bağış kayıt işlemleri gerçekleştirilecek. Türk Kızılayı tarafından kan bağış aracı ile kan grubu tayini, kan ve kök hücre bağışı kabulü olacak. Etkinlik boyunca gerçekleştirilecek tüm uygulamalar ücretsiz olarak yapılacak. *- Türkiye’de ilk kez düzenlenecek Dünyanın önde gelen triathlon etkinliklerinden Oceanlava’nın Türkiye ayağı bu yıl ilk kez 12-13 Eylül 2020 tarihlerinde Çeşme’de düzenlecek. Dünyanın dört bir yanından triathlon sporcularının ve ailelerinin ağırlanacağı organizasyon Çeşme’yi spor turizminin başkenti yapacak. *- Kemalpaşa’da toplu iş sözleşmesi Kemalpaşa Belediyesi ile Genel İş Sendikası arasındaki 2020-2021 yılı toplu iş sözleşmesi törenle imzalandı. Toplu iş sözleşmesi belediyenin kadrolu personeli 54 işçiye yüzde 35 ile 40’lık asgari ücret artışına ve Ocak ayından itibaren geçen süreyi de kapsayan telafi maddeleri ile yeni sosyal haklar getirdi. Kemalpaşa Belediye Başkanı Rıdvan Karakayalı, “Kemalpaşa Belediyesi bir markadır, bu markanın her zaman üst seviyede olması gerekiyor. Bunu da bizler, hep beraber yapacağız. Türkiye şartlarında göre emeğinizin karşılığının daha fazla olduğunu düşünüyorum. Gönül ister ki herkes daha fazla maaş alsın. Bunun için çabalıyoruz. Toplu iş sözleşmesinin herkese hayırlı olmasını diliyorum’ dedi. *-—Yaşar EYİCE0532 781 95 18E-Posta:yasar.eyice@gmail.comve yeyice@mynet.comTwitter: @YeyiceeFacebook: yasar.eyice.311 Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Share on LinkedIn Share Share on Digg Share