Buradasınız
Anasayfa > ÇEVRE > EBSO’DAN SANAYİCİYE YEŞİL MUTABAKAT REHBERİ / YAŞAR EYİCE

EBSO’DAN SANAYİCİYE YEŞİL MUTABAKAT REHBERİ / YAŞAR EYİCE

Sosyal Medyada Paylaş

Son zamanlarda tek övüncümüz ihracat!

Umarım böyle gider…

Konu çok önemli…

Sesini uzun süredir çıkarmayan, devrimci atılımlar yapılmayan İzmir’de şimdi güzel bir çalışmadan söz edeceğim:

Ege Bölgesi Sanayi Odası şimdi sanayiciler için ‘Yeşil Mutabakat Rehberi’ hazırlattı.

Sözün özü şu:

Avrupa ve dünyaya ‘Uyum Sağlayamayan İhracat Yapamayacak!’

Yine umuyorum, aralarından yine bazı kurnaz ve sahtekarların çıkıp hileli yollara sapmaması…

Geçmişte çok yaşadık…

Zeytinyağı’ndan tutun da suntaya, tütünden tutun da pamuğa kadar…

Diyeceksiniz bunda sanayicinin ne günahı var…

Söyleyeyim:

‘Merdivenaltı’ çalışan da bunların içinde, hileli ürün üreten de…

Yani bunları biliyorlar…

Bilmemeleri imkansız…

Artık bunları ne olursa olsun, her sektörde olduğu gibi, ayıklamaları ve deşifre etmeliler…

‘Arkadaşlık, dostluk, birliktelik’ böyle durumlarda kesinlikle öne çıkmamalı…

*- KONU ŞÖYLE:

Avrupa Birliği, ülkemizi ve üretim sektörünü yakından ilgilendiren yeni bir uluslararası ticaret sistemi kurgulamaya başladı.

Bununla uyumlu olarak “Avrupa Yeşil Mutabakatını” yürürlüğe alan AB, 2050 yılına kadar sera gazı emisyonlarının belirli bir program dahilinde azaltılması hedefini koydu.

Bu bağlamda, Ege Bölgesi Sanayi Odası 140 milyar dolarlık bir ticaret hacmi sağladığımız AB ile ticaretimizin sekteye uğramaması için sanayicimize yol gösterici olacak ‘Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı Penceresinden Yeşil Sanayi Rehberi’ kitabıyla öncü bir rol üstleniyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ile gündeme gelen Sınırda Karbon Düzenlemesi;

-Neler içeriyor?

-Türkiye’yi nasıl etkileyebilir?

-Sanayicimiz nelere dikkat etmeli?

-Üretim sürecinde ne yapılması gerekiyor?

Sorularının yanıtlarını, diğer konuları ve çözüm önerilerini içeren ‘Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı Penceresinden Yeşil Sanayi Rehberi’ bir çok belirsizliği ortadan kaldırıyor.

Sanıyorum; bugün yarın bu kitapçık internete konur her yurttaş da isterse okuyup bilgilenebilir.

*- ‘BEDAVA’ OLUNCA İLGİLENİLMİYOR!

Bu arada belirteyim:

Bu konuda,  yani ‘Sera gazları’ ile ilgili İzmirli önemli gazeteci ve girişimcilerden Kahramanlar Çocuğu Ertuğrul Kale, çok önemli bir çalışma yapmış ve eser haline getirmişti.

Birçok ‘dünya birincilik ödülleri’ alan Ertuğrul Kale, bu çalışmasını, hiçbir karşılık beklemeden İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne armağan etmek ve yetkililere sunum yapmak için başvurmuştu…

Konu nedense zamanın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanına iletilmedi.

Randevu isteklerinin önü kesildi.

Hep şu anda da Genel Sekreter olan, Ankara’dan torpilli kişinin masasında kaldı…

Sonra birilerine çok büyük paralar ödendi ve çok büyük paralar harcanarak seminerler, sempozyumlar, şunlar bunlar yapıldı…

Nedense elimizdeki, önümüzdeki değerleri görmüyor, ‘Parasız’ ya da ‘karşılıksız’ laflarına itibar etmiyoruz.

Burada bir küçük not daha ilave edeyim:

Sanayide ara eleman probleminin her geçen gün büyüdüğüne dikkat çeken TERBAY Makine Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Tercan, ‘Bu sorun sadece İzmir’in değil, tüm Türkiye’nin sorunu. İşsizliğin üst düzeyde olduğu Türkiye’de sanayicilerin ara eleman, kalifiye personel bulamaması son derece düşündürücü’ diye konuştu.

*- ÇİN ve RUSYA BUGÜN BAŞLADI

Madem sanayi ve ihracata değindik küçük bir bilgiyi de paylaşayım:

Çin, Rusya ve Endonezya ile yerel para birimleriyle ticarete başlıyor

Gelen Kutusu

Rus petrol şirketi Gazprom Neft’in Üst Düzey Yöneticisi Aleksandr Dyukov, Rusya ve Çin arasındaki uçak seferlerinde yakıt ücretinin doğrudan Ruble veya RMB ile ödenebileceğini açıkladı.

Gazprom Neft’in Çin’in 34 havalimanında temsilcilik kurduğuna işaret eden Dyukov, yılın ilk yarısında şirketin uçaklarının Çin’de aldığı yakıt miktarının geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 12 oranında arttığını kaydetti.

Öte yandan Çin Halk Bankası ve Endonezya Bankası arasında yerel para birimleriyle takas hakkında işbirliği çerçevesinin resmen hizmete girdiği açıklandı.

Çin Halk Bankası tarafından yapılan açıklamada, Çin Halk Bankası ile Endonezya Bankası arasında 30 Eylül 2020’de imzalanan mutabakat uyarınca, bugün itibarıyla iki ülke arasında yerel para birimleriyle takas hakkındaki işbirliği çerçevesinin resmen başlatıldığı duyuruldu.

Uygulamanın Çin’in para birimi RMB ile Endonezya’nın para birimi Rupiah arasında direkt kurun oluşmasına, ikili ekonomik ve ticari faaliyetlerde yerel para birimlerinin kullanımının genişletilmesine ve ikili ticaret ile yatırımın kolaylaştırılmasına yardımcı olacağı kaydedildi.

Bir de anımsatma yapayım:

Hani biz de Rusya ve İran hatta Çin ile benzer anlaşmalar yapmıştık?

Merak ediyorum ne zaman yürürlüğe girecek bu anlaşmalar?

*- YETER ARTIK, YETER!

Siyasiler gittikleri illeri hep methederler…

İşleri budur…

Tabii bundan önce lider durumunda olan partinin genel başkanının selamını iletirler…

Çoğu örneğin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la belki uzun süre görüşmemiştir ama öyle anlatır ki, az önce yanındaymış gibi…

Yalnız AKP değil aynı sistem CHP’de de, diğer tüm partiler ve partililerde vardır.

Devam ederler;

‘Sefalar getirdiniz. Yiğitliğiyle, mertliğiyle, çalışkanlığıyla ün yapmış hemşehrilerim!’ diye…

Bu cümleye çok daha fazla hoşa gidecek sözcük eklerler…

Nedense hiç kimse çıkmaz, ‘Sen nereden hemşehrimiz oluyorsun?’ diye sormaz…

Hemen her kentimiz; Medeniyetlerin beşiği, huzurun, kültürün, hoşgörünün şehridir.

Şimdi moda ne?

İhracat!

Buna da değinirler, birilerini mutlu etmek için…

Eksikliklerden birileri bahseder, diğerleri ise görmezden gelir…

Ama Türkiye’nin her ilinin yaşadığı sorunlar o kentte de vardır.

Bunlar neler?

İşsizlik, yoksulluk, geçim sıkıntısı, çevre kirliliği…

Peki bunları yani ülkemizin sorunlarını konuşacak olan, çözecek olan kimlerdir?

Tabii ki siyasiler.

Bizim siyasilerin büyük bölümü ne yazık ki iş siyaseti, aş siyaseti, hizmet siyaseti yapmıyorlar.

Anlatayım:

‘Nasıl milletvekili olurum?

Bir dönem daha nasıl seçilirim?

Koltuğumu nasıl korurum?’

İşte tüm üst yönetici kadroları gibi bunu düşünüyorlar.

Bazı isimlere bakıyorsunuz;

Sanki Allah bunları milletvekili olmak için yaratmış!

Bir bakıyorsunuz; Ankara’dan listeye girmiş bir bakıyorsunuz bir başka şehirden…

Bir dönem İstanbul’dan, bir dönem İzmir’den, bir dönem Bursa’dan bir dönem Antalya’dan seçiliyor.

Bir şekilde duymuşsunuzdur; Türkiye’nin başına dert olan bir lobi var!

O da siyaset lobisidir.

Bu lobide delege ağaları var, anasından milletvekili olarak doğanlar var!

Genel Başkanların etrafına çöreklenenler var.

Partilerini, sadece milletvekili seçilecek yer olarak görenler var.

Bakalım önümüzdeki seçimlerde, bu siyaset simsarları yine işbaşı yapacaklar mı?

Ya da  ‘yeter!’ denilerek evlerine gönderilecekler mi?

Bir ikisi için değil, alayı için tedbir alınmalı…

Bir kişi;4 dönem, 5 dönem, 6 dönem, 7 dönem, 11 dönem milletvekilliği nasıl yapıyor?

Bunların memlekete ya da insanlara ne gibi faydası olmuş?

Ben bilmiyorum..

Sadece arkalarından ‘Hayırseverdi’ denildiğini duyuyorum…

Ama bir hayırlarını bile görmediğim gibi bilmiyorum…

‘Şahlandık, uçuşa geçtik!’ diye gaz verenler var…

Ama şimdi yine gördük;

Şahlanan elektrik faturaları, uçuşa geçen gıda fiyatları oldu…

Doğalgaza yine zam yapıldı.

Kış geliyor, hepimiz kara kara düşünüyoruz,

Kiralar aldı başını gidiyor, gıda ve tüm ürünler gibi…

Ya politikacılar, yöneticiler ne yapıyor?

Tekrar seçilme hesabı!

Yoksulluğa, işsizliğe, haksızlığa razı olanlara yazıklar olsun…

Şuna da inanıyorum:

Kutuplaşma, ayrı gayrı bitmeden bunlara çözüm bulmak çok zor.

Bu da birilerinin değil birçok kişinin işine geliyor gibi geliyor bana…

Siyasi laf ebeliği de artık bırakılmalıdır…

Yeter artık, yeter!

Bir yanıt yazın

Top