Buradasınız
Anasayfa > KÖŞE YAZARLARI > Çuvaldızı batıralım mı? YAŞAR EYİCE

Çuvaldızı batıralım mı? YAŞAR EYİCE

Sosyal Medyada Paylaş

*- Cezaevini bilmeyen cezayı da bilemez… Boşuna ‘Allah kimseyi düşürmesin’ denmiyor…

*- Türk insanının yaşantısı ve incelikli konular bilinmeden tecrübe elde edilemez

*- Kanunda olması ve olmaması kadar kamuoyu vicdanı da çok önemli

*- Yeni dönemde belki yenilerle birlikte düzelme olur…

*- Sorun halkla paylaşılmazsa, tabii ki yazarlar… Pire deve de olur… Basiretli tüccar farkı yaşamda hep önümüze çıkar…

‘İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır’ derler…

Ben bu sözü arada kullanırım…

Ama bundan böyle bir zamanlar yine hukukçular tarafından gündeme getirildiği bir noktada, örneğin ‘hâkim’ ve de ‘savcıların’ mesleklerine başladıklarında, ya da meslek yaşamlarının bir döneminde mutlaka ‘birer hafta’ cezaevlerinde kalmalarını gerektiğine inananlardanım.

Gördüklerimiz, duyduklarımız zamanımızda bunun ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Özellikle tecrübesiz hâkimler için bunu düşünüyorum…

Hayatı ve Türk insanının yaşamını iyi algılamaları gerektiğini, sadece ve sadece kanun koyucunun yazdıkları ile yetinmemeleri gerektiğini inanıyorum…

Bakın bir örnek vermek istiyorum…

Akit TV’de 10 Kasım 2015’te ‘Zulüm 1938’te son buldu’ başlıklı haberle ilgili ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret’ suçundan yargılanan sorumlu müdür Ali Özken’in beraatine karar verildi.

Akit TV sunucusu Fatin Dağıstanlı da, ‘Erdoğan patlıcanı ellerine verdi’ deyiverdi.

Şimdi okuyucularımın bunlar için neler diyeceklerini duyar gibi oluyorum…

*-

Akit televizyonunda 10 Kasım 2015’te ‘Zulüm 1938’te son buldu’  başlıklı haberle ilgili olarak sorumlu müdür Ali Özken’in ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret’’ suçundan yargılandığı dava karar bağlandı.

Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Ali Özken katılmazken avukatı duruşmada hazır bulundu. Müştekiler Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ankara Genel Merkez İzmir Barosu İstanbul Barosu Eğitim İş Sendikası adına da avukatların yanı sıra bazı müştekiler de duruşmaya katıldı.

Duruşmada söz alan ADD Genel Merkez vekili Cemil Öz dosyanın karar aşamasında olduğunu ve yargılamanın uzamasının toplum vicdanını yaraladığını belirterek ‘Sanık görevi gereği televizyon yayınlarını denetlemekle ve yayınların hukuka aykırı olup olmadığını tespit etmekle yükümlüdür.

Yayın dikkate alındığında çok acı bir şekilde Cumhuriyetin kurucusu özgürlüğümüzün mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili olarak ‘Zulmeden zalim resmiyette öyle kabul edilen lider’ şeklinde aşağılayıcı beyanlarda bulunulduğu görülmektedir.

Sanık görevi gereği bu beyanların suç olduğunu bilmelidir.

Yaptığı savunmalar hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yöneliktir. Alt sınırdan uzaklaşılarak lehe indirim ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmü uygulanmadan cezalandırılmasını ve hükümle beraber tutuklanmasını istiyoruz’ dedi.

Diğer müştekiler ve avukatları da sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep etti.

*- ‘İçerik ayrımcılığı anayasaya aykırı’

‘Sivil öldürecek olsak Cihangir’den başlarız’ diyen Akit TV sunucusuna zorla getirme kararı Sanık avukatı Ali Pacci ise müvekkilinin sorumluluğunun 6112 sayılı kanunun 46. maddesine dayandırıldığını ancak bu maddede sorumlu müdürün cezai sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme olmadığını savundu.

İfade özgürlüğünün demokratik bir toplumun temellerinden olduğunu kaydeden sanık avukatı şöyle konuştu:

‘Bu özgürlük sadece hoşa giden izin verilen düşünceler için değil aynı zamanda kaygı verici ve şoke edici olanlar için de geçerlidir.

5816 sayılı Kanun belirgin bir içeriği cezalandırmaktadır.

Burada mesele Atatürk’ün ya da Kemalist devrimlerin korunması değil cezalandırmak için belli bir içeriğin seçilmesidir.

Bu içerik seçiciliği aynı zamanda bir içerik ayrımcılığıdır.

Anayasa ya da kanuna aykırıdır.

5816 Sayılı Kanun yine belli özellikte siyasi içeriklerin ifade edilmesi karşısında hak statüsüne yükseltilen hassasiyetlerin topyekün bir şekilde yasaklanmasına aracı kılınmasıdır.

Ceza hukukunun ulusal bir kahramanın hatırasını korumak adına içerik ayrımcılığı yapması anayasaya aykırıdır.

Siyasi bir hatırayı korumanın tek ve mevcut yolu zorunlu hapis değildir. Müvekkilin ceza sorumluluğu bulunmaması iddianameye konu içeriğin AİHM sözleşmesinin 10. Maddesi gereğince ifade hürriyeti kapsamında kalması cezalandırılmasının demokratik bir toplumda gerekli ve zorunlu olmaması ile uygulanması istenen cezanın orantısız olduğu dikkate alınarak beraatine karar verilmesini mahkeme aksi kanaatte ise lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederim’ dedi.

*- Akit TV sunucusu: Dekolte giyen kadın tacizcidir cezalandırılmalılar

Davayı karar bağlayan mahkeme sanığın üzerine yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraatine hükmetti. Duruşmanın sona ermesinin ardından bazı müştekiler beraat kararına tepki gösterdi.

*- çok sayıda ihbar aldı

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede Akit TV isimli televizyon kanalında 10 Kasım 2015’te Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıl dönümünde ‘Zulüm 1938’de son buldu’ başlığıyla yayınlanan haberle ilgili Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret işlendiğine ilişkin çok sayıda ihbar dilekçesinin savcılığa gönderildiği belirtildi.

Haber programının bir bütün olarak ele alındığında haber verme ve eleştiri sınırlarının aşıldığı bildirilen iddianamede Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret edildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

İddianamede sanık Ali Özken hakkında ‘Basın yoluyla Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.

Şimdi son günlere, haftaya geliyorum…

*- Bunlara oy veriyorum ama…

Yandaşları sürekli tenkit eden, haberlere nasıl takla attırdıklarını yazan tek kişi benim….

Bu kadar iddialı konuşulur mu?

Başka gazete ya da yazar veya muhabir yok mu?

Benim görüşüme göre; Yok!

CHP’ye oy verdiğini ve vereceğini söyleyen de tek ben varım…

Ama her zaman söylüyorum:

Ben parti üyesi değilim ve olmam…

Çünkü partilerin tüzüklerini ve çalışma programlarını okuyorum, yapılanları ve vaatleri karşılaştırıyorum.

Parti üyelerine hatta partili belediye başkanlarının çoğuna baksanıza…

Onlar için menfaat bitti parti de bitti…

Ya da koltuk gitti, o da gitti…

Önceleri çok yazdım, belediye başkanlarının hepsini değiştirmek lazım, diye..

Yani; kurunun yanında yaş da yanmalı, demokrasi ve insan hakları için…

Neredeyse hepsi bürokratların emrindeler, halkın değil…

Kardeşim; yasaları okursan sen değil kentinin, hatta Türkiye’nin en iyi belediye başkanı olursun…

Bina dikmekle, park açmakla, sokaklara eşinin yakınının ismini vermekle başkan olunmaz ki!

Sorunu çözersen başarılı olursun…

Ve de anında vatandaşlarla paylaşırsan…

İzmir’de bir ara belli saatlerden sonra, belli semtleri kaplayan bir koku vardı,

CHP’liler şikayet ediyor, ben yazıyordum…

Hem isim vererek…

Belediyelerin hepsi uyudu!

Ne zamana kadar;

Yandaş basın konuya değininceye kadar….

Hemen o gün akılları başlarına geldi ve açıklama yapıldı, her zaman olduğu gibi….

Dün öyleydi bu gün de öyle…

Bunlar bu işi, yani güzelliğin de sıkıntının da halkla bölüşülerek, acıların hafifleyeceğini bilmiyorlar…

Yandaşlar iki gün önce şu manşeti attılar:

‘Soyer unutup gitti, Zeybekçi sahip çıktı…’

Fotoğrafları incelerseniz, bu kadar büyütülecek bir şey değil…

Sinek küçük ama, işte aması var…

Her zaman olduğu gibi ‘Yandaşlar’ yazınca, alel acele açıklama yapılıyor…

‘Seferihisar Belediyesi’nden önemli açıklama’ başlığıyla gelen bülteni okudum:

‘Orhanlı Köprüsü ile ilgili mağduriyeti gidermek için İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Seferihisar Belediyesi işbirliğiyle çalışmalar başlatılmıştır.’ Deniliyor ve bir şeyler anlatılıyordu…

Emin olun bunlar yine AKP’nin arkasından gidiyorlar dedim  ve araştırınca yandaşların haberini gördüm….

Köprünün  hasarının giderilmesi uzun süre alacakmış…

Bugünkü zamanda bu açıklamaya gülünür…

‘Becereksizler’ denir bunlara…

Boşuna ‘Ben belediye başkanı olursam, bir tane eski çalışan kalmaz! Bu yüzden dua edin ben aday olmayayım ve belediye ile ilgili bir bağlantım olmasın’ demişimdir yıllardır.

*-

Şimdi bir başka belediyeden yine güncel haber vereyim:

Daha doğrusu AKP’li Torbalı Belediyesi açıkladı:

‘Sel yıktı belediye yeniliyor!’ diye…

Torbalı Belediyesi, 7319 sokak ile Küme evlerini Karşıyaka Mahallesi’ne bağlayan ve geçtiğimiz ayki aşırı yağışlar sonrası yıkılan beton köprüyü yeniliyor.

Torbalı Belediyesi’nin yaptığı girişimler sonucu DSİ bölgede çalışma başlattı.

Fetrek Çayı üzerinde bulunan köprünün asfalt ve korkulukları da Torbalı Belediyesi tarafından tamamlanıyor.

Son 40 yılın en fazla yağışının düşmesi sonucu zarar gören köprü yeniden hayat buluyor.

İşte bu!

Sorunlar halkla paylaşılmalı, böylece hiç kimsenin söyleyeceği bir şey kalmaz…

Ama köprüler ve bozuk yollar da beklemez, öylece kalmaz…

*-

CHP’li belediyelerde işçiler, haklı haksız bir şekilde seçimlerden yararlanmak istiyor.

Ben seçim yılında kesinlikle toplu sözleşme yapılmasına karşıyım…

Şuna da inanıyorum; Halkın cebinden, hiç iş yapmayanlara büyük paralar ödenmesini doğru bulmuyorum.

Ama doğru bulmadığım bir açıklama da var,

DİSK’de başkan iken politikaya soyunan ve milletvekili olan Kani Beko’nun da, CHP’li bir belediye işçileri için ‘Grev işsiz kalmaktır’ şeklindeki düşüncesini olumlu bulmuyorum, ki ben ‘sarı sendikalara’ kesinlikle karşı olmama rağmen…

Herkes sadece ve sadece emeğinin karşılığını almalıdır, sendika ağalığına da hayır…

*- Farkında mısınız?

Nedense başkanları değişecek belediyelerde işler yürümüyor, hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde bile…

Avrupa Birliği standartlarındaki arıtma sayısı ve kişi başına düşen arıtma miktarıyla ‘Türkiye lideri’ olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, ilk arıtmasını 2010 yılında kurduğu Kemalpaşa’ya, Ulucak’a yeni bir arıtma tesisi daha kazandıracak.

Torbalı ve Yazıbaşı arıtmaları da büyütülüyor.

Biliyorsunuz  Kemalpaşa’da AKP’li belediye var..

Geçenlerde yine AKP’li Selçuk ile Torbalı için de bazı önemli projeler yaşama geçirilmiş ve adım atılmıştı.

Bu arada deniz ulaşımı için de yeni arabalı vapurlar için mukavele imzalanmıştı, bunlar sessiz sedasız oluyor.

Bu yüzden görevliler için de iyi şeyler düşünmüyorum.

Türkiye genelinde 22 tesisle en fazla ileri biyolojik atık su arıtma tesisine sahip il olan İzmir’de, arıtma sayısına Kemalpaşa Ulucak’ın yanı sıra 10  ileri biyolojik atık su arıtma tesisi daha eklenecek.

Foça Gerenköy ileri biyolojik atık su arıtma tesisi yapımını sürdüren İZSU, Mordoğan, Dikili, Yenişakran, Selçuk, Kiraz, Kemalpaşa Halilbeyli, Kınık, Gölcük, Karaburun ve Beydağ’a kuracağı arıtma tesisleri için de çalışmalarını sürdürüyor.

Bunlardan haberiniz var mı, diğer yapılanlar gibi?

*- İzmir’de anket toplantısı

Biliyoruz; konuyu ilk açan Reis, yani AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu…

‘Seçim anketlerine inanmıyorum!’ dedi…

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeci ise ‘sıfır’ sözcüğünü kullandı…

Kullandı ama konu gündemden düşmüyor.

Örneğin Ankara’daki anketlerde, CHP adayının açık farkla önde olduğu, İstanbul’da ise sıfırdan sahneye çıkan yine CHP adayının Binali Yıldırım’ı yakaladığı belirtiliyor.

İzmir’de ise TÜGİAD Ege Şubesi Türkiye 2019 Yerel Seçimlerine doğru Seçim Anketi Sonuçlarını değerlendirmek üzere, 7 Mart 2019 Perşembe günü Ege Palas Otel’de GENAR Başkanı İhsan Aktaş’ı konuk ediyor. ‘2019 Yerel Seçimlere Doğru Değerlendirmeler’ konulu toplantıda bakalım ne gibi sonuçlar söylenecek?

*-

GÜNCEL

*- Türkiye’nin ilk ‘Obez Market’i

Fiziki olarak 7 Mart Perşembe günü gerçekleştirilecek açılış ile sadece İstanbul’da hizmet verecek olan ObezMarket, sanal olarak da dünyanın her yerinden erişilebilir olacak.

7’den 70’e tüm aile bireylerinin sanal olarak kolaylıkla erişim sağlayacağı ve faydalanacağı ObezMarket’te, ‘korkunç fırsatlar’, ‘dehşet kampanyalar’ her gün müşterileri ile buluşacak…

Türk Böbrek Vakfı, dünya genelinde her yıl Mart ayının ikinci haftası çeşitli etkinliklerle ele alınan ‘Dünya Böbrek Günü’ için çarpıcı bir çalışmaya imza atıyor.

‘Çocuklarda Obezite’ temasının ele alınacağı proje kapsamında; sanal olarak işleyecek ObezMarket ile alışveriş sepetine eklenen abur-cuburlar, fiyatlarıyla değil kalori miktarı ve şeker / tuz oranlarıyla hesaplanacak.

Dikkat çekici söylemlerle yer alacak ürünler; Lıkır, Şekerim, Chikolat, Çıtırtı gibi isimlerle adlandırılarak ironi yapılacak.

Çocukların yaşama dair tüm alışkanlık temellerinin ailede başladığı bilenen bir gerçek. Yeme alışkanlıkları, spor alışkanlıkları ve hatta alışveriş alışkanlıkları…

Obezite ise tıp otoriteleri tarafından hastalık olarak görüldüğü halde önlenebilir olduğu da biliniyor.

Bu sebeple, çocuklarda obezite konusuna alışveriş alışkanlıkları ve beslenme üzerinden dikkat çekilmesi hedefleniyor. 

*- Sağlık sorunu Obezite!

Obezite birçok sağlık soruna neden olurken, böbrek hastalıklarının da önemli nedenlerinden biri.

Ülkemizdeki obez hastaların % 60’ını 0-18 yaş aralığındaki çocuklar oluşturuyor.

Yetersiz ve dengesiz beslenme ile olumsuz yaşam alışkanlıkları nedeniyle her geçen yıl bu sayı artıyor.

Ulusal bir halk sağlığı sorunu olan obezitenin önlenmesi için ilgili bakanlıklar da çeşitli önlemler almaya başladı.

*- Farklı adlarla

Market raflarında yer alan ürünlerin farklı ad ve ambalajlarla sergileneceği ObezMarket’in açılışı,  TBV Başkanı Timur Erk ev sahipliğinde çocukların da katılımıyla gerçekleştirilecek.

Aslına uygun olarak hazırlanan kurgu markette,  fiyatlar değil zararlı içerikler ve kalori hesapları konuşulacak.

Güneş-1 Sokak, TBV yanı, Bahçelievler / İstanbul adresinde saat 11.00’de açılacak markete İzmir’den ben de davetliyim…

Programım uygun olursa ve yetişeceğimi düşünürsem bu önemli etkinlikte olmaya çalışacağım…

*- İzmir 1. Bölge seçim çalışmaları

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanlığı tarafından, İzmir 1. Bölge Koordinasyon seçim sorumlusu olarak görevlendirilen eski Milletvekilleri Ali Yiğit,  Musa Çam ve Konak ilçe eski başkanı Mehmet Şakir Başak alan çalışmalarına zaman kaybetmeden başladı.
— 
Yaşar EYİCE0532 781 95 18

Bir yanıt yazın

Top