Buradasınız
Anasayfa > KÖŞE YAZARLARI > Bu dünyada kendisine Şiir yazılan kadınların en şanslısı kimdir dostlar? / BAHA AKINER

Bu dünyada kendisine Şiir yazılan kadınların en şanslısı kimdir dostlar? / BAHA AKINER

Sosyal Medyada Paylaş

Bu dünyada kendisine Şiir yazılan kadınların en şanslısı kimdir dostlar? Tabi ki Tomris UYAR…

Niceleri vardır daha ya; 3 şair, 1 kadın yazar…

Bugün, bu dünyada kendisine Şiir yazılan kadınların en şanslısı öldü. Bugün, Öykü yazarı – Çevirmen Tomris UYAR öldü…

4 Temmuz 2003’te, İstanbul’da…

***

“Turgut, her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak; ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda, boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım…” dediği kocası Turgut UYAR’ın dizelerindeki Tomris UYAR:

“Herkes seni, sen zanneder.
Senin sen olmadığını bile bilmeden…

Sen bile,
Seni ben geçerken;
Derim ki,
Saati sorduklarında:

O’nu ”O” geçiyordur!
Kimse anlam veremez…

Tamir ettirmedin gitti derler şu saati.
Ettirmek istiyor musun demezler.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur…

Zamanı durdururum yüreğimde.
Sensiz geçtiği için;
Akrep, yelkovana küskündür.
Şu bozuk saat çalışsa benim için ölümdür…

Bil ki akrep yelkovanı geçerse,
Atan bu yüreğim durur…

Bırak bozuk kalsın, hiç değilse.
Bir bozuk saattir yüreğim, hep sende durur…”

***

”…Beni bıraktı ama rahat edemedi. O’na göre bana sahip olunamazdı. ‘Senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikâyen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim, benim ağzımdan kimse duymayacak’ dedi ve doğrusu hiç yazmadı…

…Her akşam işten çıkıp şıp diye eve damlıyordu Cemal SÜREYA. Bir gün kendisine, ‘Biraz gez, dolaş, arkadaşlarınla falan buluş’ dedim. Ertesi gün geç geldi, daha ertesi gün de, hep geç geldi sonra… Bu akşamlardan birinde, örtü silkelemek için pencereyi açtım, baktım ki Cemal apartmanın girişinde oturuyor. Meğer her akşam iş çıkışı eve gelirmiş de, o sözümden dolayı yukarı çıkamaz, aşağıda vakit öldürürmüş. Buna ‘Şahsiyet Rötarı’ denmez de ne denir kuzum?” dediği ve kendisine “Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!” diyen, tutkulu bir Aşk yaşadığı Cemal SÜREYA’nın dizelerindeki Tomris UYAR:

“Ay ışığında oturduk,
Bileğinden öptüm seni…

Sonra ayakta öptüm.
Dudağından öptüm seni…

Kapı aralığında öptüm.
Soluğundan öptüm seni…

Bahçede çocuklar vardı,
Çocuğundan öptüm seni…

Evime götürdüm yatağımda,
Kasığından öptüm seni…

Başka evlerde karşılaştık,
İliğinden öptüm seni…

En sonunda caddelere çıkardım,
Kaynağından öptüm seni…”

***

”Sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu Edip Cansever öğretti bana…” dediği ve kendisine olan ilgisini ve hayranlığını her fırsatta Şiir’e döküp, dile getiren platonik âşığı Edip CANSEVER’in dizelerindeki Tomris UYAR:

“Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç!
Öyle kısaydı ki adımların, diyelim bir yaz tatilinde.
Bir otel kapısının önünde, tahta bir köprünün üstünde.
Bir demet çiçekle paslanmış bir kedi arasında…

Öyle kısaydı ki adımların;
Şöyle bir bardak yıkayışının vaktiyle,
Ölçülür ve denk düşerdi ancak…

Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç!
Yok bir yanıtın ”Nereye” diyenlere.
Bir buz titreşimi gibi sallantılı ve şaşkın.
Ve çabuk bir ‘Merhaba’n vardır bir yerden gelenlere…

O bir yerler ki, diyelim çok uzak olsun.
Sen gelmiş gibisindir oralardan, otobüslerden.
Yollardan, deniz üstlerinden topladığın gülüşlerle…

Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç!
Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki.
Hani Etiler’den Hisar’a insek bile;
Bir küçük yaşındasın; boyanmış, taranmışsın.
Çok yaşında her zamanki çocuksun gene…

Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç!
Mart ayında patlıcan, Ağustos’ta karnabahar.
Mutfağın mutfak olalı böyle;
Bir adın vardı senin, Tomris Uyar’dı.
Adını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun gene…

Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma!
Oysa güneş pek batmadı senin evinde.
Söyle, ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç?”

***

Peki Türk Şiir’inde önemli bir yeri olan 3 şair tarafından bu kadar sevilirken, sana; “Yaşamak, bir günü daha atlatmak demek oluyordu o kadar…” dedirten, hangi karanlıklarındı?

Kim bilir? Bu kadar sevilirken; şairlerin sadece Şiir’lerinde olmak mı mutlu etti O’nu, bir orada mı vardı? Yoksa tapınılan ama dokunulamayan mıydı?

Bilemem…

Bildiğim, “Bu dünyada kendisine Şiir yazılan kadınların en şanslısı kimdir?” diye sormuştum ya yazımın en başında: Tabi ki Tomris UYAR…

3 şair, 1 kadın yazar…

Bugün, bu dünyada kendisine Şiir yazılan kadınların en şanslısı öldü dostlar. Bugün, Öykü yazarı – Çevirmen Tomris UYAR öldü…

4 Temmuz 2003’te, İstanbul’da. Zincirlikuyu Mezarlığı’nda yatıyor şimdi ebedi istirahatgâhında…

Her yılın 26 Mart’ında kutladıkları “Ölmeme Günü”nü, şimdi oralarda yine tam kadro; Turgut UYAR, Edip CANSEVER ve Cemal SÜREYA ile, kendisine âşık 3 şairle birlikte, “4 Temmuz Tomris’in Sonsuzluğa Kavuştuğu Gün” olarak kutluyorlardır, eminim…

Vurun kadehleri şerefe; şerefsize, arsıza inadına! Yine insanca; sapmadan, sapıtmadan, yine Sevgi’yle, yine coşkuyla ve Şiir’le ve Aşk’la. Ruhun şad olsun Tomris UYAR. Anısına saygıyla…

Bir yanıt yazın

Top