Buradasınız
Anasayfa > Genel > *- ‘AVANTACI’ DİYECEKLER / YAŞAR EYİCE

*- ‘AVANTACI’ DİYECEKLER / YAŞAR EYİCE

Sosyal Medyada Paylaş

Kardeşim Emine Eyice Alat’ı Bornava Büyük Park’ta ‘Kadınlar Kahvesi’nin karşısındaki evinde ziyaret ettiğimde hiç beklemediğim bir soru ile karşılaştım;

‘Senin karpuzcu Mehmet Dönmez ne yapıyor?’ dedi…

Telaşlandım!

Nasıl telaşlanmayayım?

Ya bu soruyu ‘Mafya lideri’ adı verilen Sedat Peker duyarsa!

İyi ki onu tanımıyorum…

Ama rahmetli ‘İnci Baba’ ile tanışıklığım olmuştu…

Ankara Mafyasının lideri olduğunu bilmiyordum, bahane ile öğrenmiş oldum.

Çok yıllar önce Büyük Efes Oteli’nin lobisinde meslektaşlarımız ile yani habercilerle Bakırköy escort oturuyorduk.

‘Oturuyoruz!’ dediğim haber peşindeydik…

Fuar zamanı olduğu için tüm ünlü sanatçılarımız da buradaydı, ünlü olmak isteyen figüranlar ya da yeni yeni sahneye çıkmak isteyenler…

Tabii ki hayranları da…

Meğer bunlardan biri de ‘İnce Baba’nın sevdiği bir kadınmış..

‘Kısa boylu’ diyeceğim, biraz de tipsiz biri geldi, aklımda kaldığına göre saçları da dökülüyordu..

Yanımızdaki gazetecilerden birine ‘Sen kimsin?’, ‘Sen ne oluyorsun?’ gibi sözlerle üzerine yürüdü…

Hemen ayağa kalktım ve ben de aynı soruyu ona sordum;

‘Sen kimsin?’ diye…

‘Ben İnci Baba!’ dedi…

İlk kez duyuyor ve görüyordum…

Belirttim ya, meğer Ankara’nın kabadayısı imiş…

Tabiriyle ‘Her yol var!’ bu kişide…

Yanımdaki gazeteciyi tartaklamaya başladı…

Ben de aralarına girdim…

Bu kez bana yine tabiriyle ‘horozlandı!’

Senin anlayacağın dilden konuşayım… Biz İzmirliyiz ‘Hem helva hem de halva!’ deriz, diyerek bir Osmanlı tokadı patlattım…

Neye uğradığını şaşırdı…

O de yanındakiler de, herkes…

Bir baktım ‘tabancalar çıktı!’

Bu kez araya o, yani İnci Baba girdi, ortalık sakınleşti…

Tanıyanlar, ‘Sen ne yaptın’ diye geçmiş olsun dileklerini ilettiler…

Sonrasında ne mi oldu?

Büyük Efes ile Hilton Oteli arasındaki çalıştığım gazeteye geldi…

Danışmadan haber verdiler, ‘İnci Baba! Diye biri bir demet çiçekle ziyaretine geldi!’ diye…

Çayımı içti, olaydan özür diledi, ‘Ben gazetecileri çok severim. Bir yanlış anlama oldu!’  falan dedi…

Yolcu ettikten sonra, ‘Meşhur İnci Baba buymuş!’ dedim…

Çıkaramadılar…

Ama sonra Ankara’dan takipçisi oldum…

Nereden nereye?

*- SIYRILMAK İÇİN

Biliyorsunuz;

Sedat Peker şimdi de ‘avanta’ alan, birilerinin borazanını çalan sözde gazetecileri de afişe ediyor, kendine göre deliller sunuyor, şahitleri anlatıyor.

Heyecanlanmamın nedeni de bundan…

Çünkü;

Urla’da 20, belki de 30 yıldır ‘karpuzcum’ olan Urla Balıklıovalı bahçıvan Mehmet Dönmez artık benden para almıyor…

İstisnasız!

Her  Çarşamba ve Cumartesi günleri, karpuzun yanında kavun ve darı (mısır) ve arada da domates, biber, patlıcan getiriyor…

Sonra da ‘Eyvallah’ diye gidiyor…

‘Borcum ne kadar?’ diye soruyorum, ‘Sonra ödersin’ diyor..

Bazen de ‘toptan alırım!’ diyor…

‘Toptan ödeyemem!’ diyorum, ‘İstemiyorum!’ diyorum, ‘Verdiklerini tüketmedik!’ diyorum…

Ama laf anlatamıyorum…

Kapıyı açmıyorum, geleceği saatlerde Urla İskele’ye gidiyorum, beni bulmasın diye ama bir de bakıyorum, alın teri ile ürettiği ürünleri verandaya, koltukların üzerine bırakmış…

Çıldırmamak elde değil…

Bazıları için ‘Ne güzel’ değil mi?

Ama bana inanın üzüntü ve eziyet veriyor…

İşte bundan ‘Ya Sedat Peker duyarsa?’ diye endişe ediyorum…

Bizi de o ünlü sözde gazetecilerin yerine koyacak…

Sorunu şöyle çözmeye karar verdim:

‘Ya ben de ‘Ev yapımı’ diye kurabiye, börek vereceğim, ‘ev halkıyla birlikte afiyetle yiyin…’ diye, ya da internetten ne bileyim bir gömlek ya da T- Short alıp hediye edeceğim…

Belki böylece söylentileri de önlerim…

Bir emekçinin, bir üretecinin emeğini nasıl karşılıksız yerim, kullanırım?

Hediye bir kere olur, her seferinde olmaz ki!…

İşte bu yüzden kardeşim Emine Eyice Elat’ın sorusu beni heyecanlandırdı, telaşlandırdı,..

*-

Yaşar EYİCE
0532 781 95 18
Twitter: @Yeyicee
Facebook:  yasar.eyice.311
 

Bir yanıt yazın

Top