Buradasınız
Anasayfa > KÖŞE YAZARLARI > AKP’lilerin merakı bitmiyor! YAŞAR EYİCE

AKP’lilerin merakı bitmiyor! YAŞAR EYİCE

Sosyal Medyada Paylaş

*- Batur : Huzur hakkı almıyorum…

*-  400 gündür tutuklu bulunan Erdem için açıklama yapılacak

*-  Yeni rejimin, 15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek kurulduğu iddia edildi

*- Kul hakkı yemede bazılarının üstüne yok gibi…

*-  Biz söylüyoruz, biz dinliyoruz…

*- AKP’lilerin merakı bitmiyor!

Konak Belediyesi Ağustos ayı olağan meclis toplantısında AKP’nin soru önergesini cevaplayan Başkan Abdül Batur, Merbel şirketinin yönetim kurulu başkanı olarak görev aldığını ancak hakkı huzur ücreti almadığını açıkladı.

Konak Belediyesi Ağustos ayı ilk oturumunda belediye şirketlerini kimlerin görev aldığı gündeme geldi.

AKP Meclis üyeleri soru önergesine cevaplayan Başkan Batur, belediyenin iki şirketi olduğunu belirterek, MERBEL Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak atandığını ancak bu görev için altını çizerek huzur hakkı almadığını söyledi.

Başkan Batur, ‘Biz devletten maaş alıyoruz. Diğer arkadaşlarımız 2 bin 500 lira alıyor. Daha önce 2 bin 900 lira olan miktarı biz düşürmeyi uygun gördük’ dedi.

Batur, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile şirketlere geçirilen işçilerin şartlarının iyileştirilmesine yönelik imzalanan sözleşmeyi yaptıklarını belirterek, ‘417 lira gıda fişi ve 312 lira paso (Toplu ulaşım) yardımı olmak üzere bir iyileştirme yaptık. Dileğimiz 2020 Haziranından sonra KHK’lı arkadaşlarımızla ilgili net kararların verilmesi ve belediye olarak çalışma arkadaşlarımızın daha olumlu ve iyi çalışma ortamlarında çalışmaları konusunda biz de çalışmalarımızı yürüteceğiz’ dedi.

Bazı konuları sık sık anımsatmada yarar var.

Bu nedenle hepimizi bir şekilde ilgilendiren haberleri arka arkaya vermekte yarar olduğunu düşünüyorum.

*- Kamp adına!

CHP Gençlik Kollarının düzenlediği Emek, Zafer ve Gelecek Kampı 3. günü atölye çalışmaları ve konferanslar ile devam ediyor.

Karakayalar mevkiinde CHP Gençlik Kolları Emek Zafer ve Gelecek Kampı adına oluşturulan hatıra ormanında 170 fidan dikimiyle başlayan gün, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Emek Büroları Koordinatörü Veli Ağbaba ve CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in konferansları ile devam etti.

‘Gençlik ve Parti Siyasi Tarihi”’üzerine konferans veren Ağbaba, parti siyasi tarihi ve yakın Türkiye Cumhuriyeti tarihini anlatarak konuşmasına başladı.

Kendisinin siyasi mücadelelerinden ve deneyimlerinden bahseden Ağbaba, gençlerin Cumhuriyet Halk Partisi içerisindeki konumuna ve kazanımlarına da değindi. 

Ağbaba konuşmasını CHP’nin 02.08.2019 (yarın) Eren Erdem’in tutuklu olarak geçirdiği 400. gün için basın açıklaması yapacağını duyurarak bitirdi.

*- 15 Temmuz bahanesi ile…

Ağbaba’dan sonra kürsüye gelen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ‘Türkiye’de Yeni Rejimin İflası; Siyaset, Toplum ve 31 Mart’ konuları üzerine konferans verdi.

Özel, dünyadaki demokratik kazanımlarından ve demokrasinin gelişim sürecinden bahsetti.

Türkiye’nin en büyük demokratik kazanımının Cumhuriyet olduğunu vurgulayan Özel, Türkiye’deki anayasal düzenlemeleri değerlendirdi. Yeni rejimin 15 Temmuz darbesini bahane ederek kurulduğunu belirten Özel, yeni rejimin demokrasi kazanımlarını ve kuvvetler ayrılığını ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu söyledi.

Yeni rejimin, hukukun üstünlüğüne de zarar verdiğini belirten Özel, Montesquieu’nun ‘kuvvetler ayrılığının olmadığı ve birbirini denetlemediği devletlerin çöküşünün kaçınılmaz olduğu sözünü hatırlattı.

Konferansın son kısmında 31 Mart yerel seçimlerini değerlendiren Özel, 31 Mart’tan sonraki süreçte başarıyı daim kılmak için belediyelerin başarılı bir 5 yıl geçirmesi gerektiğinin altını çizdi.

*- Bu nasıl olur?

CHP’yi bugün de ele alacak, arka arkaya yapılan açıklamaları verecektim.

Ama sular durulmayacağı için kıymet-i harbiyesi hiçbir zaman kaybolmaz.

Çünkü, artık susmayan ve ‘yeter’ diyen parti içi muhalefet de var, saldırmak ve açık bulmak için bekleyen AKP’li yandaş medya da…

Konuyu gündeme getiren kim, bilmiyorum?

Yazanı da!

Ama ibret olsun diye paylaşıyorum:

Sanıyorum; bir yılı aşkın bir süre önce emekli polis kardeşim Sait Tokat bir gönderi yapmıştı, yerleştiği Antalya’dan…

Bir devlet teşekkülünün fotoğraflarını çekmiş, yapılan israfı dile getirmiş ve bunu yapanlara yani yetimin, dulun, Türk milletinin hakkını yiyip çarçur edenlere çok ağır hakaretlerde bulunmuştu.

Ben de aynı görüşte olduğumu belirtmiş ve bunları hepimizin ancak yapabileceği gibi Allah’a havale etmiştim.

Zaten bu konuda sayısız hikayeler ve fıkralar da var.

Neyse konuya gireyim:

*- Bizim (Antalya ) eski Adliye Binası!

‘Antalya’nın bur önceki eski adliye binasının başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir desem yeridir.

Adliye yeni binaya taşınınca bu eski bina bur ara boşta kaldı.

Sonra tamir, bakım ve onarımla Denetimli Serbestlik Bürosu oldu.

Sonra Emniyet Müdürlüğüne verildi.

Yeniden tamir, bakım ve onarım yapıldı ve elbette öncekiler yıkıldı.

Sonra Emniyet Müdürlüğü’nden alındı ve Bölge İdare Mahkemesi yapılmasına karar verildi ve elbette bir önceki tamir, bakım ve onarımlar yerle yeksan edilip yeniden tamir, bakım ve onarım ve tefrişatla İdare Mahkemeleri ve Bölge Idare Mahkemesi oldu.

*- Onarım devam ediyor… Tam gaz…

Sonra İdare Mahkemeleri BAM binasına taşındı ve bu binanın İlçe Seçim Müdürlüğü ve İcra Daireleri ile İcra Mahkemelerine tahsis edilmesi kararlaştırıldı.

Elbette gene bir önceki tamir, bakım ve onarım ile tefrişat yerle yeksan edilip yeniden yapıldı.

Şimdi de müfettiş gelmiş denetlemiş ve beğenmemiş ve elbette yeniden tamir, bakım ve onarımda..!

Yapılan tamir, bakım ve onarım masrafları ile temizinden bu binadan 2 tane yapılırdı..!

Bu binanın başına gelenler kamu yöneticilerinin liyakati, planlama, bilim ve hesap verebilir idare anlayışı ile halkın parasını çar-çur etmenin somut ve dehşet verici bir örneğidir..!’

Biliyorsunuz böyle durumlarda ben okuyucularıma da yorum yapma fırsatı daha doğrusu sorusu yöneltiyorum…

Gerçeklik payı yüzde 50 bile olsa siz bu işe ne diyorsunuz?

*- Millet Bahçeleri Hukuku

Son dakikada öğrendiğimi dün belirtmiştim.

Konuyu hukukçu Senih Özay da ele almış…

Bu yüzden devam diyorum…

Bu tür oldu bittiye getirilmek istenen olaylara duyarsız kalırsak, hakkımızı hukukumuzu nasıl savunacağız?

İlk kez 2018’in ikinci yarısında genel seçimler sonrasında ortaya çıkarılan ‘Millet Bahçeleri’ kavramı milli parkların da ötesinde şehir içinde veya dışında bulunan doğal güzellikleri, korunan orman alanları ve göller için büyük bir tehdit durumunda.

Av. Senih Özay’a göre de, son günlerde Türkiye’nin Maldivleri olarak anılan Salda Gölü’nün de millet bahçesi yapılmasının planlanması ile yeniden gündeme gelen millet bahçelerinin imar açısından planlama ve projelendirilmesi kanuni olarak boşluğunu koruyor gibi gözüküyor.

*- Hatırlatma!

Salda Gölü, 14.03.2019 tarih ve 824 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiş, ve bu karar 15.03.2019 tarih ve 30715 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştı.

Özel Çevre Koruma bölgelerinin amacı ise Çevre Kanunu’nda; Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların gelecek kuşaklara ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi olarak tanımlanıyor.

*- Anlayana saz…

Salda Gölü’nün Özel Çevre Koruma Bölgesi 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planı 10.07.2019 tarihinden başlamak üzere otuz gün süreyle askıya çıkarıldı ve aynı gün Salda Gölü Millet Bahçesi ihalesi ilan edildi.

İhale ilanına baktığımızda millet bahçesinin 140.000 metrekarenin üzerinde bir alanda planlandığını görebiliyoruz.

İşin niteliği ise Millet Bahçesi altyapı işleri, rekreasyon alanları ve sosyal donatılar yapımı olarak görünmekte.

Bütün bunları 25.11.2014 tarih ve 29186 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ÇED Yönetmeliği ile birlikte düşünürsek aslında millet bahçelerinin ÇED Gerekli kararı kapsamında projelendirilmesi gerekli. Şöyle ki; anılan 25.11.2014 tarihli ÇED Yönetmeliği’nin EK-2 sayılı listesinde “…35- Temalı parklar, (50.000 m2 ve üzeri alanda kurulmuş, bilim, kültür, doğa veya spor gibi herhangi bir temayı esas alarak müşterilere izleme, eğlenme ve bilgilenme hizmetleri sunan tesisler)…” kavramı yer almaktadır.

Salda Gölü Millet Bahçesi’nin ihale ilanına baktığımızda projenin 50.000 m2 üzerinde ve altyapısı, rekreasyon alanları ve sosyal donatıları ile doğa temasında ziyaretçilere izleme, eğlenme ve bilgilendirme hizmetleri sunan bir tesis olarak hizmet vereceği açık. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın açıklamalarıyla da buraya bungalov evler, kafeteryalar, festival alanları, yürüyüş yolları ve gezinti alanlarıyla birlikte buranın doğa temalı bir park olduğu ve ÇED Gerekli kararı sürecinin işletilmesi gerektiği gayet açık.’

***-

GÜNCEL

*- Çeşme’de yeni müdürlük!

Çeşme Belediyesi bünyesinde Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü kuruldu. Yaşanabilir bir çevre, çevre kirliliğine etken olan tüm faktörlerin önlenmesi ve kontrolü sağlamak için bu müdürlüğü kurduklarını belirten Çeşme Belediye Başkanı M. Ekrem Oran, ‘Her şey daha yaşanabilir bir gelecek için, Çeşme için’ dedi.

*— 
Yaşar EYİCE0532 781 95 18E-Posta:yasar.eyice@gmail.comve yeyice@mynet.comTwitter: @Yeyicee
Facebook:  yasar.eyice.311

Bir cevap yazın

Top