Buradasınız
Anasayfa > KÖŞE YAZARLARI > 100’ncü yaşında bir Türk işadamı! YAŞAR EYİCE

100’ncü yaşında bir Türk işadamı! YAŞAR EYİCE

Sosyal Medyada Paylaş

 

 

Öğrenince ben de şaşırdım…

Chobani markasıyla ABD’nin gıda devleri arasına giren Hamdi Ulukaya, Forbes Dergisi’nin 100. yıl etkinlikleri kapsamında hazırladığı 100 kişilik ‘Yaşayan En Büyük İş Dehaları’ listesine dahil edildi.

Amerika merkezli dünyaca ünlü Forbesdergisi, 100. yaşını bir dizi özel çalışma ile kutluyor.

Derginin bu kapsamda hazırladığı ‘Yaşayan En Büyük 100 İş Dehası’ listesinde, Chobani markasının kurucusu Türkiyeli girişimci Hamdi Ulukaya da yer aldı.

 

*- Ne diyorlar?

 

Forbes dergisi, internet sitesinde listeyi ‘Forbes’un 100 yılını kutlamak üzere 100 girişimci, vizyoner ve kapitalizm kâhininden A’dan Z’ye bir ansiklopedi oluşturacak fikirleri derledik. Ortaya iş dünyasının en müthiş deneme yazısı koleksiyonu ve ticaret tarihinin en müthiş portre portfolyosu çıktı’ sözleriyle tanımladı.

 

*-  Boya ile işe başladı…

 

Dergi, 100 iş insanının en etkili görüşlerini bir araya getiren koleksiyonda Hamdi Ulukaya’ya şu sözleri ile yer verdi:

Rehberiniz Mevlana olsun!’

Mevlana, ‘Sen yürümeye başlayınca yol kendiliğinden görünür’ demiş. Ben Chobani’yi kurmaya giriştiğimde, ne daha önce bir şirket yönetmiştim ne de ortada bir iş planım vardı.

Gözüme fabrikanın eskimiş duvarları takıldı; bu duvarların fena halde boyanmaya ihtiyacı vardı ve bu kolaylıkla halledilebilecek bir sorundu. Ben de gidip biraz boya aldım ve ilk beş çalışanımızla beraber kolları sıvayıp işe giriştik.

Bu, benim o güne kadar aldığım ilk ve en iyi karardı.

Harekete geçmenin, bir eylemde bulunmanın sihirli bir tarafı var; insana düşünmenin, yeni fikirler geliştirmenin kapısını açıyor ve bir ilerleme kaydettiğinizi hissettiriyor.

Bu yüzden, oturup beklemeyin, yürümeye başlayın, merak etmeyin yol kendiliğinden görünür.

 

*- …Ama yalnız yürümeyin

 

Her şeyi tek başınıza yapamazsınız, özellikle de belirli bir noktaya geldikten sonra.

Bunun imkânı yok.

Chobani’yi sıfırdan kurarken kendi potansiyelime inanmam, kendi kararlarıma güvenmem gerekiyordu ve bugün de hâlâ böyle yapıyorum. Fakat hem Chobani’yi kurarken hem de şirketi bugünkü noktaya taşırken, hayatın her alanında güvenebileceğim pek çok insanla birlikte yürüdüm. Her şeyi tek başınıza yapamazsınız, güvenebileceğiniz bir ekip şart.’

Hamdi Ulukaya’yı tanıtmak için bunları yazdım…

Vermek istediğim mesaj şu:

O kadar çok değerli ve varlıklı insanlarımız, iş adamlarımız, girişimcilerimiz var ki, anlatmakla bitmez…

Bizler genelde böyle başarılı iş damlarımızdan çok, medyadikleri tanırız.

Halbuki bunların köküne indiğinizde çoğunun düşünüldüğü bilindiği gibi değil.

Daha ağır şeyler yazacağım ama canınızı sıkmak istemiyorum.

Bunları birlikte iş yapanlara ya da çalışanlarına sorun, ‘Bana bile borcu var!’ diyeceklerinden emin olabilirsiniz.

Çünkü sistemleri sömürü üzerine kurulu…

 

*- Haksızlık sürüyor

 

Amerika’daki işadamımızdan ‘Yavru Vatan’ dediğimiz Kıbrıs’a gidelim…

Son zamanlarda sık sık Kıbrıs’ın gündeme geldiğini biliyorsunuz…

KKTC  Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çalışmaları kapsamında her yıl düzenli olarak organize edilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın (EİT) Gayrı resmi Bakanlar Konseyi Toplantısı’na katılarak, üye ülkelere hitap etti.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu konuşmasında, Kıbrıs’ta; Kıbrıslı Türklerin sebebi olmadıkları ve sürdürülmesine neden olmadıkları bir sorunun esiri haline getirilmelerinin büyük bir haksızlık ve insanlık dışı olduğunu vurgulayarak, uluslararası topluma şöyle seslendi:

Kıbrıs’ta uluslararası toplumun da desteği ile Ada’daki iki tarafın güçlü komşuluk ilişkileri kurabileceği ve yan yana barış ve istikrar içerisinde yaşayabilecekleri farklı çözüm alternatiflerinin artık değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.

Bu yalnızca Ada barışı ve istikrarı için değil, çatışmalar sebebiyle sorunların yaşandığı bölgemizin barış ve istikrarı açısından da büyük bir önem taşımaktadır.’

 

*- Katkı sadece bizden…

 

Üye Devletlerle ortak bir tarih ve kültüre sahip olan Kıbrıs Türk devleti, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın hedeflerine tamamıyla bağlı.

Kuzey Kıbrıs, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın aktivite ve etkinliklerine 1992 yılından beri katılmakta ve 2012 yılından beridir söz konusu Teşkilat’ta gözlemci üye statüsü ile yer alıyor.

Kıbrıs Türk Devleti olarak önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek olan teşkilat çalışmalarına katkı sağlamaya hazır.

Ama sonuç alınıyor mu?

Sanmıyorum…

Biz olmasak, KKTC perdelerini hemen indirir ve kepenkleri kapatır.

Bu arada bir hatırlatma yapayım:

 

*- İşte gerçek!

 

Bilindiği üzere, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin tüm yapıcı çabalarına rağmen, 28 Haziran-7 Temmuz 2017 tarihleri arasında İsviçre’nin Crans-Montana kentinde gerçekleştirilen Kıbrıs Konferansı’ndan, Kıbrıs Rum tarafının uzlaşmaz ve maksimalist tavrı ve statükoyu perçinleyen ucu açık müzakerelerin devam ettirilmesindeki ısrarı sebebiyle sonuç alınamadı.

Bahse konu konferans, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin İyi Niyet Misyonu parametreleri çerçevesinde iki toplumlu, iki kesimli federasyon temelinde 50 yıldır sürdürülmekte olan müzakerelerin tükendiğini açıkça gözler önüne serdi.

Bu cihetle, Kıbrıslı Türklerin sebebi olmadıkları ve sürdürülmesine neden olmadıkları bir sorunun esiri haline getirilmeleri büyük bir haksızlıktır ve insanlık dışıdır.

Geçmiş geleceğin aynasıdır: bu noktada, Kıbrıs Rum Dışişleri eski Bakanı Rolandis’in, Kıbrıs Rum tarafının geçmişte de 15 kez çözüm çabalarını engellediğini şahsen itiraf ettiğini hatırlatmak isterim.

Dönemin Birleşmiş Milletler Genel-Sekreteri Kofi Annan’ın 28 Mayıs 2004 tarihli raporunda belirttiği üzere, Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Türk Halkı ile güç ve refah paylaşımına hazır değildir.

Bu değerlendirme, Kıbrıs’taki mevcut durumu bugün için de doğru bir şekilde yansıtmaktadır.

Uluslararası toplumun da desteği ile Ada’daki iki tarafın güçlü komşuluk ilişkileri kurabileceği ve yan yana barış ve istikrar içerisinde yaşayabilecekleri farklı çözüm alternatiflerinin artık değerlendirilmesi gerektiğini düşünmeliyiz.

 Bu yalnızca Ada barışı ve istikrarı için değil, çatışmalar sebebiyle sorunların yaşandığı bölgemizin barış ve istikrarı açısından da büyük bir önem taşıyor.

Bildiğiniz üzere, iki ana ekonomik sektörü Yüksek Öğrenim ve turizm olan Kuzey Kıbrıs genç, ancak hızla gelişen bir ülkedir.

KKTC, hem yükseköğrenim hem de Doğu Akdeniz’de önde gelen bir turizm destinasyonu olarak ortaya çıkıyor.

 

*- Bizim politikamız açık!

 

Bu arada yine hatırlatmakta yarar görüyorum:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs konusuna da değinerek, Kıbrıs’ta 2008’de başlayan kapsamlı müzakere sürecinin, Rum tarafının anlaşılmaz tutumu sebebiyle sonuçsuz kalmasından üzüntü duyduklarını belirtti. 

Erdoğan, ‘Doğu Akdeniz’de son yıllarda keşfedilen doğal kaynakların bölgenin barışına, istikrarına ve refahına hizmet etmesi için elimizden geleni yapıyoruz, yapacağız. Kıbrıs Türklerinin haklarına saygı gösteren çözüm tekliflerini değerlendirmeye hazırız’ diye konuştu.

Ama sorun yalnız Kıbrıs değil ki, şimdi çok daha büyük ve önemli sorunlarla boğuşuyoruz.

Bir yandan terör diğer yandan Kürtlerin Irak ve Suriye’deki durumu…

Şimdi de Rusya’ya gidiyorum.

 

*- Domates gündemden düşmüyor.

 

Türk domatesinin yasağının kaldırılmasını Ruslar, Türklerden daha çok istiyor

Türkiye ile Rusya arasında 2015 yılı Kasım ayında Rus jetinin düşürülmesi sonrasında gerilen ilişkiler karşılıklı görüşmeler sonrasında eski günlerine dönüyor.

Türkiye’den Rusya’ya ihracatta tek yasaklı ürün konumunda kalan domates Rusya’ya ihracat için gün sayıyor.

Ancak pazarcıya ya da tüketiciye sorarsanız, ‘Bir türlü fiyatı düşmeyen domatesin 10 liraya yükseleceği ve yerli halkın cebine yük getireceği de iddia ediliyor.

 

*- Rusya’dan domates yasağına şart!

 

Türkiye ile Rusya arasında Kasım 2015’ten bu yana yaşanan ‘domates krizi’, et ithalatıyla aşılmaya çalışılıyor.

İki yıldan bu yana yasağı kaldırmamak için direnen Rusya Federasyonu, Türkiye’den domates ithalatının yapılması için bu kez karkas et alınmasını şart koştu.

Kırmızı et sektörü temsilcileri Rusya’dan ithalat yapılabileceğini, bunun için hazırlıkların başladığını ifade etti.

 

*- Karbon salınımını azaltıyor

 

Son yıllarda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında yaygınlaşan, hem çevre hem de ekonomiye katkı sağlamak amacıyla yapılan çalışmaların başında, karbon tüketimini düşürmek geliyor.

Çevreyle dost ürün ve teknoloji üreten şirketler de bu konuda ödüllendiriliyor.

1995’ten bu yana kimya alanında ürettiği ürünlerle birçok sektöre hizmet veren GREEN Chemicals da 2016’da aldığı ‘Düşük Karbon Kahramanı’ ödülüyle kimya sektöründe bu konuda öncü olmaya devam ediyor.

 

*- Yağmur suyunu geri kazandırıyor

 

Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından son dört yıldır organize edilen Karbon Zirvesi’nde üst üste ödül alan firma bir yandan kimyevi üretim yaparken aynı zamanda doğayı da sahipleniyor. Yağmur suyu geri kazanımı ile ilgili proje çalışmalarına hız veren GREEN Chemicals, yağmur suyu toplama kanal sistemi projelendirip, hali hazırda firmanın Gebze’deki tesislerinde var olan ön arıtma ve ileri arıtma sistemi ile entegre edilme çalışmalarına da devam ediyor.

GREEN Chemicals, ağırlık olarak su ve atık su şartlandırma kimyası üretimi konusunda Türkiye’nin önde gelen üretici firması olarak dikkat çekiyor.

 

***-

GÜNCEL

 

​​Dijital pazarlamacılar bu seminere

 

Hizmet verdiği e-ticaret ve dijital pazarlama sektöründe pek çok kurumla ortak projeler gerçekleştirerek adından söz ettiren Dijitall.net, sektördeki 6. yılını ‘Büyüme odaklı dijital pazarlama’ semineriyle kutlamaya hazırlanıyor.

Türkiye’nin önde gelen e-ticaret ve dijital pazarlama çözüm ortağı Dijitall.net, 6. yaşını kutlarken oluşturduğu bilgi birikimini tüm İzmirlilerle paylaşmaya hazırlanıyor.

Dijitall.net’in ana sponsorluğu ve organizatörlüğü altında gerçekleşecek olan ‘Büyüme odaklı dijital pazarlama” semineri, alanında uzman kişileri ücretsiz olarak İzmirlilerle bir araya getirecek.

 

*-  3 sektör bir araya geldi güçlü sinerji yarattı

 

Dünyanın en büyük gıda, ambalaj ve ev dışı tüketim fuarı olmayı hedefleyen CNR Food İstanbul, 45 ülkeden gelen 4 milyar dolarlık ithalat hacmine sahip alıcılarıyla kapılarını açtı.

Açılış konuşmasını yapan T.C Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ‘CNR Food İstanbul’a yabancı alıcıların ilgisinin yoğun olduğunu görüyoruz. İstikrarımızı, güvenilirliğimizi ve kalitemizi koruduğumuz sürece dünya markası olmamamız için bir neden yok. Paris, Dubai, Münih neyse İstanbul’da odur’  dedi.

 

*- Forwarder adayını ödüllendirdi

 

FIATA Uluslararası Genç Forwarder Yarışması’nın Türkiye adayı Tandem Lojistik Servisler Taşımacılık ve Tic. Ltd. Şti.’den Merve Akçalı, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nde düzenlenen törenle ödüllendirildi.

‘ANKAPARK Akvaryum ve Hayvanat Bahçesi-Canlı Hayvan Taşımacılığı’ başlıklı projesi ile yarışmaya katılan Akçalı, ödüllerini UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener ve Genel Müdür Cavit Uğur’dan aldı. Eldener, ‘Sektörümüzün gençlere ve onların kıymetli projelerine her zaman ihtiyacı var. UTİKAD olarak genç lojistikçileri desteklemeye devam edeceğiz’ diye konuştu.

 

*-  Sektörün iki devi el sıkıştı

 

Armsan Silah Sanayi ile Güral Savunma, Ağustos ayı itibariyle geçerli olan distribütörlük anlaşmasına imza attılar.

Yapılan anlaşma uyarınca; sektör devi Armsan Silah Sanayi’nin ürünlerinin Türkiye dağıtımı sadece Güral Savunma tarafından yapılabilecek.

Sektör otoriteleri, işbirliğine dayalı söz konusu şirketler arası distribütörlük anlaşmasını, 2017’nin en önemli gelişmesi olarak nitelendirdi.

 

*-

 

 

— 

Yaşar EYİCE

0532 781 95 18

 

E-Posta: yasar.eyice@gmail.com

ve yeyice@mynet.com

Twitter: @Yeyicee

Facebook:  yasar.eyice.311

 

 

Bir yanıt yazın

Top