Bugün İzmir Kahveciler Odası’nın, eski günleri anımsatan ‘Ramazan eğlenceleri’ var…

Sağ olsun, her zaman desteklediğim ve takdir ettiğim Başkan İsmail Kırdı beni telefonla buldurdu ve ‘eğlence’ye davet etti…

Özlem Hanım’a teşekkür ettim ve seyahatte olduğumu bildirerek, birlikte olamayacağımı bildirdim.

Zaten devletin kesesinden yapılan lüks iftarlara karşı olduğumu yıllardır bildiriyorum.

Ancak İsmail Kırdı’nın yaşatmaya çalıştığı ‘Ramazan eğlencelerini’ desteklediğimi her zaman dillendiriyorum.

Daha geçen yıla kadar, İsmail Kırdı ile Sancar Maruflu başta olmak üzere, İzmir’i ve geleneklerimizi sevenlerin yaşatmaya çalıştıkları ‘Ramazan Ağlenceleri’nin bizim çocukluğumuzda olduğu gibi tekrar canlandırılmasının taraftarıyım…

Biz o geceleri unutamadık, bizden sonrakilerin de bilmesinin, yaşamasının yararlı olduğunu, çünkü birlik ve beraberliğin, dostluğun, kardeşliğin, paylaşımların ortaya çıkmasını sağlardı, bu Ramazan geceleri ve eğlenceleri…

*- Metal yorgunluğu mu, demeli!

Buna ‘suçüstü’ de diyen çıkabilir, benim gibi ‘itiraf’ diyenler de…

AKP Genel Başkanı ve tekrar cumhurbaşkanı adayı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Denizli mitingindeki konuşmasından çıkardım bunları…

Bilenlere hatırlatayım, bilmeyenleri ise bilgilendireyim:

İki gün önce, yani Pazar günü Erdoğan Denizli’de konuşuyor, İzmir’den getirilenler ya da gidenler, ‘Ödemiş seninle gurur duyuyor!’ diye slogan atıyor.

Bugüne kadar benzerlerini gördüğümüz gibi ama bu kez Erdoğan şaşırıyor ve ‘Denizli’de de mi Ödemiş var ya?’ diyor…

Sonra bir hatırlatma yapıyor:

‘Burası Denizli, İzmir değil!’

İstem dışı, beynin otomatik olarak verdiği bir yanıt bu…

Yoksa benim gibi birileri çıkar ve ‘AKP’nin meydanları nasıl taşıma sistemiyle doldurduğu böylece ortaya çıktı, hem de en yetkilinin ağzından’ diyebilir…

Ödemişli Altan Düzalan, ‘Bunlar Kaymakçı’dan’ diyor…

Herhalde AKP’li belediye başkanı için bir şeyler söylemek istiyor ama çıkaramıyorum…

Yine Ödemişli Lütfiye Özdemir ise yorumunu, ‘Taşıma su ile değirmen dönmüyor!’ diyerek yapıyor…

Ödemiş’ten daha çok ses geliyor…

Bir ikisinden sonra ‘Yeter de artar!’ diyorum…

Nurten Akyazılılar yazmış:

‘Bence de Muharrem İnce’ diye…

Bu arada yazımdaki hataları da bulup bildirmiş…

Yanıtım şöyle oldu:

‘Hızla aklıma geldiği gibi doğaçlama yazıyorum ve satırlarımı bir kez daha okumuyorum. Bu nedenle Muharrem yerine Muammer de yazabiliyorum. Ama bakanların adlarını bile bilemeyen milyonlarca kişi hatta gençler ve çocuklar bile Muharrem İnce’yi öğrendi…’

*- Alemsin Muharrem!

Şimdi size Kemal Karataş’tan alıntı yaptığım birkaç satırı paylaşayım:

‘Alemsin be Muharrem İnce…

Renk getirdin siyasete…

Bıkmıştık…

Asabi uzun adamı seyretmekten…

Hicivle.. Nükteyle..Espriyle..Mizahla…

Öyle güzel anlatıyorsun ki her şeyi…

Helal olsun sana…

Yüzümüzü güldürdün, içimizi ferahlattın…

Recep Tayyip Erdoğan…

Evvelsi gün bir konuşmasında…

Erdal İnönü’nün de Fetöcü olduğunu söyleyerek…

İsterlerse gelsinler konuşalım deyince…

‘Adam öldü rahmeti…

İnönü gelemez ‘

‘İstiyorsan sen gidebilirsin onun yanına!’, diyerek, cevabı patlatıyor Muharrem İnce…

Helal olsun sana…

Yüzümüzü güldürdün…

İçimizi ferahlattın…

Meydanlar.. .Caddeler… Sokaklar çınlıyor…

Bak karnelerini almış çocuklar;  Öğretmenlerini alkışlıyorlar…

Geliyor….Muharrem İnceee….Muharrem inceeee….’

İzmir’de Cuma günü çocuklar sokaklarda  böyle bağırarak evlerine doğru koşuyorlardı…

Her halde çok kişi görmüş, yaşamıştır olayı…

*- Her yerde İzmir Marşı…

Aynı gün, yani yarınımızın geleceği çocuklarımız, ‘Geliyor Muharrem İnce!’ diye bağırarak koşarken, akşamı ise ‘Piri Reis’ in (İstanbul’daki) mezuniyet töreninde, tüm salon İzmir Marşı’nı sahnedeki mezunların da katılımıyla okudu…

İki Bakan ise salonu terk etmek zorunda kaldı…

Milli Eğitim ve Savunma bakanları salondan alel acele çıkarken herkes, bizim ebedi başkomutanımız için ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ diye tempo tutuyordu…

Benzer olay dün basketbol maçında da yaşandı, Bursa’da….

Hani AKP’nin miting yaptığı ve geçen yılki kalabalığın dörtte birini bile toplayamadığı miting sırasında, Bursa ve Fenerbahçe taraftarları birlikte ‘İzmir Marşi’nı okuyor, bu arada birlikte ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diyorlardı, coşku içinde, Fenerbahçe’nin yeni Başkanı Ali Koç’la birlikte…

Peki bu sırada, Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu ne yapıyordu?

Dut yemiş bülbül gibi oturuyor ve dudaklarını yiyordu…

Tabii ki içini de….

Belki de, ‘Acaba ben de emekli mi oluyorum?’ diye düşünüyor, olmalı…

*- Kaşınacak tırnak vereyim…

İlkokulda 46 kişi, üniversite de bir kişi!

Kim olabilir?

Ya da olabilir mi?

Ben AKP’lilerin yerine yanıt veriyim…

‘Olabilir!’

Hatta İzmir’den söyleyeyim biraz rahatlatayım, gerginleşenleri…

İzmir Ekonomi Üniversitesi İTO’nun yani İzmir Ticaret Odası Vakfı tarafından kurulduğunda, bir de, İzmir’de ilk kez,  Endüstriyel Tasarım Bölümü açıldı.

Şimdi bu branşın mühendisliği de var…

İşte o zaman, bu branşa iki öğrenci kayıt oldu…

Ama Ekrem Demirtaş efendi, mütevelli heyet başkanı, ‘Öğretim üyelerini bulamadık, bu yüzden bu bölümü açmıyoruz!’ dedi.

Birileri araya girdi, öğrenciye ‘Sen tek başına bu bölümde zorlanırsın, gel diğer arkadaşın gibi Moda Tasarımına geç, ilerine zengin olursun’ diyerek, aklını çelmek istediler.

Sonuçta ne mi oldu?

Avukat Yasemin Tamer Şener, okula gitti, ‘Ya bu bölümü açarsınız, ya da YÖK’e iletirim’ dedi ve okulun geri adım atmasını sağladı…

Hemen öğretim üyeleri bulundu…

Ve bir kişi ile bölüm devem etti…

Yani slogan doğru, ‘İlkokulda 46 kişi, üniversitede bir kişi!’ İzmir’de gerçek oldu…

Ama o iş başka, bu iş başka, diyenlere de bir şey diyemem!

***-

GÜNCEL

*- Biz de unutmadık, unutmayacağız

Avukatlık kadrosundan Danıştay üyeliğine getirilen ‘Demirel’ soyadlı, başı örtülü bir kadın üye, Muharrem İnce ve CHP’yi hedef alarak, ‘Unutmadık, unutturmayacağız!’ demiş…

Herhalde biz de bu gibi hukukçuları, ‘unutmadık, unutturmayacağız’ ki, memleketimizin ‘tarafsız yargısının’ ve bazılarının ne halde olduğunu gelecek nesillere duyurmak için…

 

—