Böylesini neredeyse bir asırdır duymadık YAŞAR EYİCE Genel KÖŞE YAZARLARI by admin - 28 Ekim 20180 Sosyal Medyada Paylaş Askerlerimiz değil asıl biz donduk… *- İçimiz kan ağlıyor, avutucu sözler istemiyoruz *- Vatandaş da bizim gibi soruyor; ‘Hangi yıldayız?’Yok… *- Yarım saatte Karşıyaka! Yok… Yok…10 dakikada… *- Artık söz bende değil! Türkiye’de! İki askerimizin, ana yavrusunun görev sırasında ‘donarak’ şehit olmasında… Çatışmada alnından kurşun yeseydi, önünde saygı ile eğilirdim.. Şimdi ise selam durup, ‘Şahadete erdiler’ diyorum… Çünkü görevlerini fazlasıyla yapmışlardır. Dahası ve ilerisi yok! Asıl şimdi anaları, eşleri ya da yavukluları, bugün askere gönderdiklerimiz acaba ne düşünüyor. Onları sağ salim evlerine göndermek öncelikle komutanlarına, sonra devletimize görev düşüyor. Kışladan içeri adımını atan her Türk vatandaşı için kural budur. Arkadan şu haber geldi: Irak’ta 14 terörist etkisiz hale getirildi. Yani öldürüldü. Bu leşler artık beni bu iki yavrumuz kadar etkilemiyor. Beni ilgilendiren; bu işte bir bit yeniği olduğunu düşünmem… Kim bilir, bu Mehmetçiklerimizi kaç saat uykusuz, aç oraya diktiler, ‘Bekle!’ dediler… Onlar hayatlarını ortaya koyarak beklediler…. Ya bu emri verenler nerede idi? Bunların son 24 saatleri mutlaka ve mutlaka incelenmeli… Hatta nasıl mahalle aralarında bir karar verilecekse, ne bileyim emlak vergisi artışı ya de değerlendirmeler gibi, başta muhtar olmak üzere, komisyona o kentin, mahallenin sözüne güvenilenleri, eşrafı alınıyorsa, çevre halkından isimler de araştırmalara, söylenenlere tanık olmalı… Yani geçiştirilmemeli… Resmi açıklama yapıldı daha sonra o da beni ilgilendirmiyor… Çünkü içim yanıyor, içim… Kimseyi dinleyecek, hele teselliye ihtiyacım yok! Bu askerlerimiz bu güne kolay gelmedi.. Kolayı da seçmedi, yani 15 bin lira verip askerden de kırmadı… Şiir vardır; ‘Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım!’ diye.. Evet bu kahramanlarımız, Sarıkamış’tan sonra tarihe geçen bu yiğitlerimiz, görevlerini yaptılar öyle ki, gözlerini bir daha hiç açmamasına… Bu iş basit değil… Ne olursa olsun kısa sürede suçlular varsa hemen en ağır şekilde cezalandırılmalıdır… Çok örnek vereceğim ama şimdilik bu kadar… *- Son dakika haberlerden biri de şu: Valiler Kararnamesi yayınlandı: 21 ilin valisi değişti. Yeni Valiler Kararnamesi Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 21 ilin valisi merkeze çekildi, 17 valinin görev yeri değişti. Ankara Valisi Ercan Topaca, Mülkiye Başmüfettişliği görevine atandı. Buna göre, İstanbul Valisi Vasip Şahin Ankara Valisi oldu. Ankara Valisi Ercan Topaca, Mülkiye Başmüfettişliğine atandı. Gaziantep Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi oldu. Bu işten bence hiç biri memnun değil… Ankara’da Vali demek hikâyedeki ‘Yalova kaymakamı!’ gibi bir şey! Çünkü Bakanların, müsteşarların hepsi orada… İstanbul’dan Ankara’ya gitmek ‘Merkez valisi’ gibi bir şey… Ali Yerlikaya’nın işi o kadar zor ki, yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal örneğindeki gibi… *- İzmir’den sese seda çıkmamış… Ben dahil, sokaktaki insanlara, hatta vilayetin dibindeki Kemeraltı’nda anket yapın bakalım Vali’yi bilen, tanıyan kaç kişi çıkacak? Ama odalara, yandaşlara, ya da son zamanlarda arka arkaya türeyen sözde derneklere, yani iş adamlarına sorun anketi öyle tamamlayın… Bakın güncel bir olayı duyurayım, gerisini siz düşünün… Yani Vali Bey iyice tanınıncaya kadar İzmir’de kalır… Haber şöyle: Valiliğin kortej yürüyüşü sınırlamasına İzmir Barosu’ndan sert tepki İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel, İzmir Valiliği tarafından Cumhuriyet Bayramı Kortej Yürüyüşü’nün güvenlik gerekçesiyle 20 kişiyle sınırlandırılmasına tepki olarak, Pazartesi sabahı baro mensubu avukatlarla birlikte baro önünden Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüme ve toplu katılma kararı aldı. Genç ve dinamik, takipçi Gazeteci Halide Demir Polatlı bunları söylüyor ve devam ediyor: – İzmir Barosu Başkanı seçilen Avukat Özkan Yücel, İzmir Valiliği’nin Cumhuriyetin kuruluşunun 95’inci kuruluş yıldönümü için yapılacak tören geçişi için yapılan resmi davette katılımın ‘güvenlik’ gerekçesiyle 20 kişiyle sınırlandırılmasına tepki gösterdi. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kortej yürüyüşünün 20 kişiyle sınırlandırılması kararını kabul etmeyeceklerini belirten İzmir Barosu Başkanı Av. Özkan Yücel, İzmir Barosu’na kayıtlı 8 bin 437 avukata 29 Ekim Pazartesi günü sabah 09.00’da baro önünde buluşup Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüme çağrısında bulundu… Bu arada benim notum da şu: Bakalım çağrıya kaç kişi yanıt verecek? Umarım, ‘Baro’nun üzerine ölü toprağı serilmiş’ demeyiz,,, Bildiğim kadarıyla Resmi tören 10.30’da başlayacak, İzmir Gazeteciler Cemiyeti de bir çağrı yaptı… Bisiklete binmek isteyenler, yani Cumhuriyet için pedal çevirecek üyelerin saat 11.00’de Karşıyaka’da olmaları istendi… Halide Demir bu arada şu bilgiyi de geçti: İzmir Valiliği’ne kararlarını bir yazıyla da bildiren İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel, ‘Kuruluş günü coşkusunu engellemek asla kabul edilemez’ dedi. *- Önemli olan! Veteriner ve kasaplardan genelde Kurban Bayramları’nda söz ederiz. Ama nedense bu iki meslek örgütünün seslerine pek kular vermeyiz. Hiç unutmuyorum; 1968 yılı idi… İlk kez o zaman et fiyatları gündeme gelmiş ve İzmir’de ‘Boykot’ çağrıları yapılmıştı… Sanıyorum; o zaman bu çağrıyı yapanların meğer önceden et stoku yaptıkları da ortaya çıkmıştı. Ve yine hatırlıyorum; Astsubay eşleri İzmir’de bir yürüyüş yapmış ve frukolar tarafından önlenmişti. ‘Fruko ‘ denilen toplum polisi zabıtası idi… Ve beyaz şapkaları nedeniyle ‘fruko’ isimle gazoza benzetiliyorlardı. Aslında konum bu değil… Türkiye’de Bilimsel Veteriner Hekimliği Eğitiminin Başlamasının Yıldönümü olduğu için bu yazıyı kaleme alıyorum… İşin bir da püf noktası var… Bu yıl 176. Yılının kutlandığı, Bilimsel Veteriner Hekimliği Eğitiminin Başlangıcının yıldönümünde, sayısı son yıllarda giderek artan Veteriner Fakültelerinde kalitenin artırılmasına dair çağrı yapılıyor. Yani Tıp fakülteleri, ya de diğer fakülteler gibi, artık Dekanlar Konseyi de başka Veteriner Fakültesi açılmamalı noktasında hemfikir olduğuna göre, bilimi temel alması hedeflenen üniversitelerimizin Rektörlerine, İzmir Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Gökhan Özdemir şöyle sesleniyor: ‘Lütfen Veteriner Fakültesi açılması yönünde girişimlerde bulunulmasın ve mevcutta bünyenizde Veteriner Fakültesi var ise onlardaki eksikliklere ve ihtiyaçlara kulak verin.’ Çünkü sayıca artıp kalitesine katkı koymadığınız eğitim kurumları ne yazık ki kaliteli bir eğitim verememektedir. Bu da doğrudan meslek odaları gibi bizleri Türk Halkını da ilgilendiren bir konudur. Sahada karşılaşılan tüm sorunlar temelden gelen mesleki eksikliklerden kaynaklanmaktadır. Bundan sonraki amaç Veteriner Hekimliği mesleğinin her zaman olduğu gibi bilimsel çizgisinden ödün vermeden yetiştirdiği öğrencileri ile ülkemiz için daha faydalı işlere imza atması olmalıdır. Biz de dekanlar, rektörler bol keseden atarlar…. Ama sadece yerlerinde saymaktadırlar… Maçlarda seyredersiniz, ‘vakit nasıl çalınır?’ diye… Bu iş gerçek yaşamda da, özellikle üniversitelerde de görülüyor. Sonra da bizim üniversitelerimiz neden dünya çapında dereceye, sıralamaya giremiyor, diye üzülüyoruz. Bizden önce şu Rektör adı altında atamaları yapanlar ile yapılanlar şapkalarını ellerini alıp düşünmelidir. Bir bakıyorsunuz atamaları yapılanlar AKP’li… AKP’de milletvekillik dönemleri bitenler bir şekilde bir yerlere getiriliyor. Örneğin Ege Üniversitesi ya da Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü gibi… Diğer rektörleri, dekanları inceleyin bakalım altından neler çıkacak? Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Gökhan Özdemir, ‘Bizler her ne kadar meslek içi eğitimlerle, seminerlerle, çeşitli etkinliklerle meslektaşlarımızın gelişimlerine katkı koymaya çalışsak da temelin sağlam olması çok çok önemlidir.’ diyor.. Şunu da söylemeden edemeyeceğim; Mevcut durumda alt yapısına çok da özen gösterilmeden açılmış olan fakültelerimizde titizlik ve özveri ile Veteriner Hekim yetiştirmeye çalışan değerli Öğretim Üyelerinin, idealistlerin bulunduğunu da unutmamalıyız. *- Sağlık harcamalarının çoğu cebimizden Hepsi birbirine bağlı… Hemen belirteyim: Sağlık harcamalarında sınıfta kaldık! Ülkemizde kişi başına düşen sağlık harcaması, son 10 yılda %53 artmasına rağmen milli gelire oranı %4,2’ye geriledi. Kişi başı 6.811 TL sağlık harcamasıyla, Türkiye 36 OECD ülkesinin arasında sondan 3. sırada yer alıyor. Sağlık harcamalarının %78’i kamu kaynaklarıyla, kalanı hane ise cepten yapılıyor. Her yıl Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan Sağlık İstatistikleri Raporu’nu inceleyen online sigortası satış platformu Koalay.com, Türkiye’deki sağlık harcamalarına ilişkin verileri derledi. Rapora göre; 2007 yılında 4.431 TL olan yıllık kişi başı toplam sağlık harcaması, 10 yılda %53 artarak 6.811 TL’ye ulaştı. Bu artışa rağmen Türkiye, sağlık harcamalarında 36 OECD ülkesi arasında Meksika ve Letonya’nın önünde sondan üçüncü, sağlık harcamalarının milli gelire oranında ise %4,2 ile sondan ikinci sırada yer aldı. OECD ülkelerinin ortalama sağlık harcamaları ise yıllık 22.800 TL düzeyinde seyrediyor. *- Harcamaların %22’si cepten! 36 OECD ülkesinde sağlık harcamalarının ortalama %70’i kamu tarafından finanse ediliyor. İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika ve Japonya %84’ü aşan oranlarıyla kamu sağlık harcamalarının en yüksek olduğu ülkeler. Meksika, Şili ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki tüm sağlık harcamalarının %50’sini, İsviçre’de ise %30’dan daha az bir kısmını kamu harcamaları oluşturuyor. Türkiye’de ise kişi başı yıllık sağlık harcamalarının %78’i kamu kaynaklarından sağlanırken, %22’si hane halkı tarafından cepten yapılıyor. Bu arada bir not düşmek istiyorum; Türkiye için açıklanan rakam herhalde önceki ay ve yıllara bağlı çünkü önceki gün doktorun yazdıklarını SGK karşılamıyormuş, ücretlerini ödeyerek aldım. ***- GÜNCEL *- 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Resmi açıklama şöyle: İl Milli Eğitim Müdürü Ömer Yahşi’nin de katılacağı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı il törenine tüm basın mensuplarımız davetlidir. Program 29 Ekim 2018 Pazartesi günü saat 10.30’da Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenecektir. İyi Çalışmalar!… *- — Yaşar EYİCE 0532 781 95 18 E-Posta: yasar.eyice@gmail.com ve yeyice@mynet.com Twitter: @Yeyicee Facebook: yasar.eyice.311 Share on Facebook Share Share on TwitterTweet Share on Pinterest Share Share on LinkedIn Share Share on Digg Share